Göçmenler
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3
FORUMDAKİ ALBÜM VE PİYANİST ÇALIŞMALARINI İNDİREBİLMENİZ İÇİN FORUMUMUZA ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR .ÜYE OLDUKTAN SONRA E-MAİL ADRESİNİZDEN AKTİVASYON MAİLİNİZİ AKTİF EDİNİZ
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3
FORUMDAKİ ALBÜM VE PİYANİST ÇALIŞMALARINI İNDİREBİLMENİZ İÇİN FORUMUMUZA ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR .ÜYE OLDUKTAN SONRA E-MAİL ADRESİNİZDEN AKTİVASYON MAİLİNİZİ AKTİF EDİNİZ
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Atam


Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum

Göçmenler Cfkzl
Ana Sayfa
Göçmenler Cfkzl
Forum
Göçmenler CfkzlBize Ulaşın(Yardım)
Göçmenler Cfkzlİstek Yap
Göçmenler CfkzlÖzel Albümler
Arama
 
 

Sonuç :
 

 


Rechercher çıkıntı araştırma
Reklam Alanı
En son konular
» YFUFIUGFGU
Göçmenler Icon_minitimeSalı 13 Ağus. 2019, 20:03 tarafından veli81

» Folk Collection 12 (2015 Album) Download
Göçmenler Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 12:11 tarafından oki78

» Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Göçmenler Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 11:49 tarafından oki78

» Pop Folk Summer Hits 2015 Album
Göçmenler Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 11:42 tarafından oki78

» 23 nisan özel md altyapı paketi
Göçmenler Icon_minitimePtsi 16 Mayıs 2016, 23:14 tarafından meteorcun

» Bulgarca kabadan
Göçmenler Icon_minitimeSalı 19 Ocak 2016, 13:48 tarafından azererdag

» Anelia - General (CDRIP)
Göçmenler Icon_minitimeCuma 15 Ocak 2016, 11:36 tarafından SERDAR179

» Payner Hit Sezoni Zima Full Album 2015
Göçmenler Icon_minitimeÇarş. 23 Ara. 2015, 20:09 tarafından veli81

» Payner Summer Hits 2015 vol.1 (CDRip)
Göçmenler Icon_minitimePaz 20 Ara. 2015, 09:22 tarafından yengec

» Amet Ft Ork - Planeta - Bend - Kel - Romnie 2015
Göçmenler Icon_minitimePtsi 14 Ara. 2015, 16:29 tarafından murat38

» Bulgar köçek oyun havaları Köçek 1
Göçmenler Icon_minitimeSalı 01 Ara. 2015, 22:32 tarafından murat38

» Azis Albüm Harici Şarkıları İlk Defa Bizde
Göçmenler Icon_minitimePaz 08 Kas. 2015, 21:56 tarafından BIRSEN

» SÜPER OYUN HAVALARI ROMAN POTBORİ FULL KLAVYE
Göçmenler Icon_minitimePerş. 22 Ekim 2015, 18:56 tarafından ercsir

» GocmenPiyanistler Bulgarian Hits & Chalga Albüm 2013 Vol-1
Göçmenler Icon_minitimeSalı 20 Ekim 2015, 19:08 tarafından Stanislav_Mkv

» Konstantin Ft Desı Slava-Ot Utre Shet e Drugo
Göçmenler Icon_minitimePtsi 12 Ekim 2015, 18:56 tarafından Aleksander

» GocmenPiyanistler Türkçe Pop 2014 Vol-1 (En Hit 61 Şarkı)
Göçmenler Icon_minitimePtsi 05 Ekim 2015, 22:28 tarafından alpinist1907

» Plevneliev: "Bulgaristan BM yöneticisi için yarışmada güçlü bir oyuncu olacak"
Göçmenler Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:59 tarafından veli81

» TARİHTE BU HAFTA (28 Eylül – 4 Ekim)
Göçmenler Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:55 tarafından veli81

» Alphfa Research: Buglaristanlılar mülteciler istemiyor ve onlara tehlike gözüyle bakıyor
Göçmenler Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:55 tarafından veli81

» Savunma Bakanı Nençev: "Ordu sınıra güvenlik destek gücü göndermeye hazırdır"
Göçmenler Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:54 tarafından veli81

Anahtar-kelime
cicek aydın özgür ERCOM elmanın leyla Yeşil Hüsenka hadi cemo eray orkestra piyanist aşkımız bitecek ayhan çiçekçi samet gelir sevdalılar Safiyem albüm yarısı 2000 hopsa osman
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 
TakvimTakvim
En bakılan konular
Piyanist ErAy & Susiç-Guzellere Bakiyorum
Koddok Eurograp Yeni Albüm 2013 İlk Defa Bizde
Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Piyanistler Özel Albüm 2013 Sadece Bizde
GocmenPiyanistler Bulgarian Hits & Chalga Albüm 2013 Vol-1
Ercan Ahatlı Chalga Kuchek Albüm 2014 Nete İlk Defa Bizde
Kucheci Ot GocmenPiyanistler 1 (2013)
Dj Beyhan Ky4ek Albüm 2013
Roman Çocukları FuLL Album
Teodora - Sarce ne mi ostana (2013) [ALBUM CDRip]
En iyi yollayıcılar
veli81
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
hfd
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
Matrax
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
Orkestra Hasan
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
DJ Beyhan
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
ceyhan kitar
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
deniz55
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
celikklarnet
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
ENGINDEN35
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
iskan_kj
Göçmenler Vote_lcapGöçmenler Voting_barGöçmenler Vote_rcap 
Sayaç
Ayın en aktif yollayıcıları
No user
En aktif konular
Piyanist Aşkın & Dj Tayfun-Remix Albüm 2012 YENİ
HopsaAyhan BalkanShow (RadyoBu Yayın Kaydı)
Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Koddok Eurograp Yeni Albüm 2013 İlk Defa Bizde
Dj Beyhan Ky4ek Albüm 2013
SÜPER OYUN HAVALARI ROMAN POTBORİ FULL KLAVYE
Piyanistler Özel Albüm 2013 Sadece Bizde
Azis Albüm Harici Şarkıları İlk Defa Bizde
Piyanist ErAy & Susiç-Guzellere Bakiyorum
Güncel Türkçe Repertuar



WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3'daki "Göçmenler" konusunu beğendin mi ? Paylaş.

FacebookTwitterEmailWindows LiveTechnoratiDeliciousDiggStumbleponMyspaceLikedin

Paylaş
 

 Göçmenler

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
veli81
Admin
Admin
veli81

Ikizler Horoz
Mesaj Sayısı : 5437
Kayıt tarihi : 19/06/12
Yaş : 43
Nerden : Bursa/Mestanlı

Göçmenler Empty
MesajKonu: Göçmenler   Göçmenler Icon_minitimeSalı 04 Haz. 2013, 13:52

TÜRKİYE’YE GÖÇMEN OLARAK GELENLERİN YERLEŞİMİ





GİRİŞ

GÖÇLER VE GÖÇMENLER




Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Dışardan Göç Edenler Göçmenlerin Yerleştirilmesi

Cumhuriyet Döneminde Dışardan Göç Edenler

Göçmenlerin Yerleştirilmesi



GÖÇMENLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

GÖÇMENLERİN TÜRKİYE’DEKİ YAŞAMA UYUMLARI

GÖÇMENLERİN YERLEŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ KURUMLAR

SONUÇ







TÜRKİYE’YE GÖÇMEN OLARAK GELENLERİN YERLEŞİMİ Filiz DOĞANAY

Devlet Planlama Teşkilatı



GİRİŞ

Anadolu insanlık tarihinde, iç ve dış göçler sonucu ortaya çıkan önemli
uygarlıkların yaşandığı bir coğrafya olarak kabul edilmektedir.
Böylesine bir göçmenler kazanı ve uygarlıklar sentezi üzerinde kurulmuş
olan devletlerin göçlerle gelen toplumsal, siyasal ve yönetsel sorunlar
için çeşitli önlemler aldığı ve çözümler ürettiği bilinmektedir.



Anadolu, özellikle on sekzinci yüzyılın sonundan itibaren belirli
aralıklarla yoğunluk kazanarak süregelen dış göç hareketleri ile karşı
karşıya kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu ile başlayan ve
devletin genişlemesi ve büyümesine yönelik politika olarak teşvik edilen
göçler sonucu Anadolu toprakları dışındaki alanlarda önemli sayıda
Türkçe konuşan topluluklar iskan edilmiştir. İmparatorluğun zayıflaması
ile birlikte Türk ve Müslüman olan halkların bulundukları yerlerden
çıkarılması asırlar önceki göçü tersine çevirmiştir.



1923 yılında modern bir devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti
göçmen sorunlarını geçmişinden kalan bir miras olarak devir almış ve
yapılan sistematik çalışmalarla sorunun çözümüne yönelik politikalar
geliştirilmiş ve uygulamalar yapılmıştır.



Bu bildirde, kapsamı çok geniş olan bu tarihsel olgunun son iki
yüzyıldaki durumu ele alınacak, iç göçler sonucu yaşanan yerleşim
sorunlarına ilişkin olarak yapılan uygulamalar incelenmeye
çalışılacaktır.



GÖÇLER VE GÖÇENLER



Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Dışardan Göç Edenler



18.yy sonu ve 19.yy başından itibaren Anadolu’ya dışardan göçenler,
Türkçe konuşulan bölgelerden göç etmek zorunda kalanlar ile Osmanlı
İmparatorluğu’nun dağılması sonucu yaşadıkları bölgelerden göç etmek
zorunda bırakılanlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.



1771 yılında Kırım’da yaşanan nüfusun Osmanlı yanlısı olan kesimi
Rusların silahlı saldırısı nedeniyle topraklarını bırakarak Osmanlı
yönetimi altındaki bölgelere göç etmek durumunda kalmışlardır. Bu olay
Osmanlı İmparatorluğu’nun karşılaştığı ilk dış göç olgusudur. 1788-1792
Osmanlı - Rus - Avusturya Savaşları süresince ve sonrasında da, Osmanlı
topraklarına Kırım, Kazan, Kafkasya ve Özi bölgelerinden kitleler
halinde göçler başlamış ve göç edenlerin sayısı dörtyüzbin kişiye
ulaşmıştır.(Oğuz Arı s.5)



Rusların Azerbaycan’ı da işgali üzerine göçler, İran üzerinden
Anadolu’ya yönelmiş, Kuzey İran’ın işgali sonucu Kafkasya limanlarından
yüzbinlerce insan Osmanlı Devleti tarafından temin edilen deniz araçları
ile Trabzon, Samsun, Sinop ve Varna limanlarına getirilmişlerdir.
Kafkasya’dan yapılan göçler yaklaşık yüzelli yıl boyunca sürmüştür.
Kafkasya’dan gelenler arasında Türkler, Avarlar, Çeçenler ve Çerkezler
vardır. Göçmenler değişik illere iskan edilmişlerdir ve hatta Halep’e,
Ürdün’e kadar gönderilen göçmenlerin olduğuda ileri sürülmektedir. (Oğuz
Arı s.5).



Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmaya başlaması ve 1806 - 1812 Türk- Rus
savaşı sonucu Balkanlarda yaşayan Türklerin çoğu güneye doğru göç etmeye
başlamışlardır. Sayılarının iki yüzbini bulduğu tahmin edilen
göçmenler, başta İstanbul olmak üzere Rumeli’deki kent, kasaba ve
köylere yerleşirken, bir bölümü de İstanbul yolu ile Anadolu’ya
göçmüştür. Osmanlı Devleti bu göçmenlere iyi davranılması ve kolaylık
gösterilmesi için Rumeli ve Anadolu’daki eyaletlere talimatlar göndermiş
ise de göçenlerin düzenli şekilde yerleştirilmeleri sağlanamamıştır.
(Özbay - Balpınar).



1820 yılında Mora Yarımadasında bağımsız bir Yunan Devleti’nin
kurulması ile Osmanlı İmparatorluğu’na yapılan baskılar sonucu bu
bölgede yaşayan Türkler 1830 tarihinden itibaren Anadolu’ya göç etmek
durumunda kalmışlardır (Özbay Balpınar).



1854 - 1856 yıları arasında yapılan Kırım Savaşı’ndan sonra samsun
Limanı yoluyla yaklaşık altıyüzbin göçmenin Anadolu’ya geldiği
bilinmektedir.



1905 - 1908 Rus Devrimi’nden sonra ise Kazan ve Azerbaycan’dan göçler
başlamış, gelenler Amasya ve Kars illerinde yerleşmişlerdir. 1920
yılındaki Sosyalist Devriminden sonra ortadan kaldırılan Kafkas
Cumhuriyeti’nden, Gürcistan’dan ve Ermenistan’dan çok sayıda aile
Anadolu’ya göçederek, Muş ve Kars gibi genelde Doğu Anadolu illeri ile
Konya ili civarına yerleşmişlerdir. (Oğuz Arı s.5).



1912 - 1913 Balkan Savaşı sırasında 1173.52, 1914 -1915 Birinci Dünya
Savaşı sırasında da yaklaşık 120.556 göçmenin Anadolu’ya geldiği tahmin
edilmektedir. Birinci Dünya Savaşına kadar Kafkasya’dan, Balkanlardan
ve Ege adalarından Anadolu’ya gelen göçmenlerin sayısı bir milyonun
üstündedir (Oğuz Arı s.5).



GÖÇMENLERİN YERLEŞTİRİLMESİ



Göçmenlerin yerleştirilmesi işlemleri Tanzimat Fermanı’nın ilanına
kadar Bab-ı Ali’nin eyaletlere göçmenler geldikçe gönderilen fermanları
doğrultusunda oluyor veya göçmenlerin başvuruları üzerine kendilerine
para ve malzeme yardımı yapılıyordu. 1859 yılına kadar Şehramenetine
bırakılan göçmenlerin yerleştirilmesi işleri, Kırım savaşı sonrası hızla
artan göçler nedeni ile yoğunluk kazanmış ve şehramenetinin sorunun
çözümünde yeterli olamayışı sonucu Devlet, sorun ile uğraşacak bir
komisyon kurulmasına ilişkin yasa çıkartmak zorunda kalmıştır (Oğuz Arı
s.7).



Yasa ile “İskanı-ı Muhacirin” adı altında kurulan ve göçmenlerin
yerleştirilmesine ilişkin tüm işlemleri yürütmekle sorumlu olan
komisyonun adı daha sonra “Muhacirin ve Aşair Müdiriyeti Umumiyesi”
olarak değiştirilmiş ve bu kurum çalışmalarını Cumhuriyet’e kadar
sürdürmüştür (OğuzArı s.7).



Bu komisyon tarafından çok sayıda göçmen Amasya, Tokat, Sivas, Çankırı,
Adana, Aydın, İçel, Bursa, Adapazarı ve İzmit çevresine
yerleştirilmiştir (Özbay - Balpınar).



Osmanlı Devleti 1877 yılına kadar gelen göçmenlerden yüksek memur,
ilmiye sınıfı mensubu veya zanaatleri ancak kentlerde yapılabilenlere
kentelrde yerleşme izni vermiş, diğerlerinin kent merkezlerinde
yerleşmesini istememiştir. Ancak göçmenlerin sayısının artması sonucu
birçok kunduracı, marangoz, berber ve benzeri küçük esnaf ile kent
hayatına ve ticarete alışmış olan çok sayıdaki göçmen yerleştirildikleri
köy ve kasabalara uyum sağlayamadıkları için kentlere göç etmek zorunda
kalmışlardır.Ayrıca özellikle kırsal kesimdeki yerli halkın tepkisinin
giderek büyümesi ve rahatsız edici boyutlara ulaşması Devleti 1878
yılında yeni bir karar alma gereği ile karşı karşıya bırakmış ve
yayınlanan bir talimatla göçmenlerin kentlerin çevresine yerleşmelerine
izin verilmiştir (Özbay - Balpınar).



Bu karardan sonra Anadolu kentlerinde kısa bir süre içinde göçmen
mahallesi olgusu ortaya çıkmıştır. Ankara’daki Boşnak, Eskişehir’deki
Tatar mahalleleri bu gelişmenin en iyi örnekleridir. Göçmen
yerleşmelerinin, kırsal kesimde geleneksel Anadolu köy dokusundan,
kentlerde ise mahalle dokusundan kolaylıkla ayırt edilebilmesi, bu
yerleşimlerin en belirgin ortak özellikleridir. Anadolu’da 19.yy ikinci
yarısına kadar süregelen geleneksel dokunun organik görünüşüne karşın
göçmen mahalleleri çok daha düzenli, geometrik bir görünüme sahiptirler.
Bu yerleşmeler çıkartılan yönetmelikler doğrultusunda kamu eliyle
yapılan bir plan tipine göre tümünün birden yapılması şeklinde
gerçekleştirilmiştir (Özbay-Balpınar).



CUMHURİYET DÖNEMİNDE DIŞARDAN GÖÇ EDENLER



BULGARİSTANDAN GÖÇLER



Cumhuriyetin kurulmasını izleyen yıllarda Anadolu’ya ikinci büyük göç
dalgası Bulgarisatn’dan gelmiştir. Bulgaristan’dan göçler aralıklarla
1989 yılına kadar sürmüştür. Cumhuriyet döneminde ülkeye gelen toplam
göçmenlerin % 48’ini oluşturan 790.717 Bulgaristan göçmeninin, göç
hareketi dört aşamada gerçekleşmiştir (Köy Hizm.Env.s.138).



* 1925 yılındaki Türk - Bulgar ikamet sözleşmesi ile 1949 yılına kadar
19.833 ailede 75.877 kişi iskanlı, 37.073 ailede 143.121 kişi serbest
göçmen olmak üzere toplam 56.906 ailede 218.998 kişi Türkiye’ye göç
etmiştir (DPT, s.6).



* 1950 - 1952 yılları arasında Bulgaristan’ın tehcir ve göçe zorlaması
sonucu 37.851 aileye mensup olmak üzere 154.393 kişi iskanlı göçmen
olarak Türkiye’ye gelip yerleşmişlerdir (DPT, s.6).



* 1968 - 1979 yılları arasında da Türkiye-Bulgaristan Yakın Akraba
Göçü Anlaşması çerçevesinde 32.356 aileye mensup 116.521 kişi Türkiye’ye
göç etmiş ve bu göç ile 1950 -52 yılları arasında gelen göçmen
ailelerinden büyük bölümünün Bulgaristan’da kalan yakınlarının
Türkiye’ye serbest göçmen olarak gelmeleri sağlanmış ve böylece
parçalanmış ailelerin birleşmesi gerçekleştirilmiştir (DPT, s.10).



* Bulgaristan’dan son göç hareketi 1989 yılında Türk kökenli müslüman
Bulgar vatandaşlarının, Bulgar hükümeti tarafından Türkiye’ye göçe
zorlanmaları ile başlatılmıştır. Göçmenler kitleler halinde trenlerle
Türk sınırına bırakılmışlardır. Böylece Türkiye, II nci Dünya
Savaşı’ndan sonra Avrupa’da görülen en yoğun ve zorunlu göç akımını
yaklaşık üç aylık bir süre içinde kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu
dönemde 64.295 aileye mensup 226.863 kişi serbest göçmen olarak
Türkiye’ye gelmiştir. Bu tarihten itibaren 1995 yılına kadar da
aralıklı olarak gelen serbest göçmenlerin sayısı 27.224 ailede 73.957
kişiye ulaşmıştır (Köy Hizm.Env.s.138).



Bulgaristan’dan 1950 - 52 yılları arasında gelen ve devlet tarafından
yerleştirildikleri için iskanlı göçmen olarak kabul edilen göçmenler
iskan yasasına göre yapılan planlamalar doğrultusunda ülkenin çeşitli
il-ilçe ve köylerine dağınık veya mahalleler eklenmek suretiyle
yerleştirilmişlerdir.



1950 - 1960 döneminde toplam 35.496 ailenin yerleşiminin sağlandığı
görülmektedir. Bunlardan 25.583 çiftçi ailesinin büyük çoğunluğunun
Adana (1.442 aile), Ankara (1.136 aile), Balıkesir (1.474 aile), Bursa
(2.185 aile), Konya (1.523 aile), Manisa (1.383 aile), Tekirdağ (1.619
aile) illerine, zanaatkar ailelerin çoğu Bursa (1.356 aile), İstanbul
(3.100 aile), Eskişehir (1.116 aile), İzmir (1.1160 aile) illerinde
yerleşimleri gerçekleştirilmiştir. İskan için yapılan 36.292 evin
22.761’i köy tipi; 12.219’u şehir tipi ve 1.312’isi hazır evdir. Kırsal
alanda yerleşmek isteyenler için 13 müstakil köy kurulmuştur. Evlerin
%70’i kırsal alana serpiştirilmek suretiyle yapılmıştır. % 25’i
kentlere eklenen göçmen mahallelerinde inşa edilmiş olup, % 5’i müstakil
köylerde yapılan evleri kapsamaktadır (Geray, s.54-55).



Bulgaristan’dan 1968 - 1979 yılları arasında gelen göçmenler serbest
göçmen stasüsünde oldukları ve parçalanmış ailelerin birleştirilmesine
yönelik anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’ye göç ettikleri için daha önce
gelen akrabalarının bulunduğu il, ilçe ve köylerde kendi olanakları ile
yerleşmişlerdir (DPT s.7).



1989 yılında Bulgaristan’dan gelen serbest göçmenlerin büyük bir bölümü
daha önce Türkiye’ye göç eden akraba veya komşularının yoğun olduğu
bölgelere kendi imkanları ile yerleşirken bir bölümü de devlet
tarafından 14 il merkezi ile 23 ilçe ve beldede göçmen ailelerin parasal
katkısı ve borçlandırılması esasına dayalı bir yöntemle yapılan toplam
21.438 konuta 5 yıllık süreç içinde yerleşmişlerdir. Sözkonusu konutlar
kentlerin dışında siteler olarak planlanmıştır (Köy Hizm.).



YUNANİSTAN’DAN GÖÇLER



Cumhuriyet döneminin en öenmli ve en yoğun göç hareketi 1922 yılında
imzalanan Lozan Anlaşması hükümleri uyarınca gerçekleştirilen Türk-Yunan
halkları değişimidir. Bu değişim sonucu 100 bin Türkiyeli Rum
Yunanistan’a gitmiş, yaklaşık 100 bin aileye mensup 400 bin Türk’te
Anadolu’ya göç etmiştir (Oğuz Arı s.4). Yunanistan ve Balkanlardan
gelen göçmenlerin malları ve iskanına ilişkin olarak çıkartılmış olan
kanunlar doğrultusunda, “Mübadil” olarak tanımlanan göçmenler
Anadolu’dan Yunanistan’a gönderilen Rumların bıraktıkları evlere,
ticarethanelere ve topraklara mesleklerine göre yerleştirilmişlerdir.
Bu göç hareketi 1949 yılına kadar devam etmiştir (OğuzArı s.4).



1952 - 1969 yılları arasında da Yunanistan’dan serbest göçmen olarak
7600 aileye mensup 24.625 kişinin geldiği bilinmektedir. Bu yıllardan
sonra Yunanistan’dan aralıklarla 4 aile daha Türkiye’ye göç etmiştir
(Köy Hizm.Env.s.139).

1923 - 1995 yılları arasında Türkiye’ye göç eden nüfusun % 25’i olan,
424.645 kişiyi Yunanistan göçmenleri oluşturmakta olup, bunların büyük
çoğunluğu ( % 95 ) mübadil olarak gelen göçmenlerdir (Köy
Hizm.Env.s.139).







YUGOSLAVYA’DAN GÖÇLER



Yugoslavya’dan Türkiye’ye Cumhuriyet döneminde toplam77.431 ailye
mensup olarak 305.158 kişi göç etmiştir. Bu ailelerden 1950 yılına
kadar gelenlerden 14.494 kişi devlet tarafından iskan edilmiştir.
Ailelerin diğer bölümü serbest göçmen olarak Türkiye’ye yerleşmişlerdir
(Köy Hizm.Env. s.138).

Yugoslavya’dan yapılan göçün Yunanistan ve Bulgaristan’dan olduğu gibi
politik zorlamalardan kaynaklanmadığı, göçün sosyo-ekonomik nedenlere
dayandığı kabul edilmektedir (Arı, s.6).



ROMANYA’DAN GÖÇLER



Romanya’dan 19.865 aileye mensup 79.287 kişi 1923 - 49 yılları arasında
iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye gelmiştir. Ayrıca11.280 aileye mensup
43.271 kişide serbest göçmen olarak gelmiş ve daha önce gelen
yakınlarının yerleştiği yerlere yerleşmişlerdir.



DİĞER ÜLKELERDEN GÖÇLER



Cumhuriyet döneminde Anadolu’ya Balkan ülkeleri dışında özellikle,
müslüman olan veya Türk Dil grubuna bağlı olan ülkelerden iskanlı ve
serbset göçmen olarak göç eden ailelerde olmuştur. Örneğin
Türkistan’dan toplam 695 ailede 2.194 nüfus iskanlı, 214 ailede 684
nüfus serbest göçmen olarak, Afganistan’dan 1.006 ailede 4.163 nüfus
iskanlı göçmen olarak gelmişler ve özellikle İç Anadolu, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’da kırsal ve kentsel kesimde yerleştirilmişlerdir (Köy
Hizm.Env. s. 140).



Türkiye’ye son göç 1993 yılında olmuş ve Rusya’da yaşayan 150 Ahıska
Türk ailesi iskanlı göçmen olarak getirilmiştir. Iğdır ilinde
yapılmakta olan konutlara yerleştirilmeleri planlanmaktadır.



GÖÇMENLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ



Türkiye’ye gelen göçmenlerin en önemli özelliği tümünün müslüman
oluşudur. Gelenlerin büyük bölümü şive farklılığına rağmen Türkçe
konuşmaktadırlar, diğer bölümü de Türk Dili’nin akrabası olan dilleri
konuşan topluluklara mensupturlar.



Türkiyeye gelen göçmenlerin yaş, cinsiyet,öğrenim, meslek, anadil,
medeni durumu vb. niteliklerini gösteren istatistik bilgiler yetersiz
olup, belli yıl ve gruplara ait bazı bilgiler toplanabilmektedir.



Örneğin, 1950- 51 yıllarında gelen göçmenlerin büyük çoğunluğunun
anadili Türkçe’dir. Göçmenler, o yıllardaki Türkiye nüfusu
ortalamasından daha yüksek oranda okur-yazar nüfusa sahiptirler.
Özellikle kadınlar arasında oku-yazarlık oranı daha yaygındır. Göçmen
nüfusun % 70’i 45 yaşın altındaki genç nüfustur. Bu nüfusta, yüksek
öğrenim ve mesleki teknik öğrenim gören nüfusun oranı çok düşüktür,
gelenlerin % 85’inin mesleği çiftçiliktir (Geray, s.24).



1989 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenlerin % 29’unun ilkokul,
%34’ünün ortaokul, % 18’inin Lise, % 2’sinin meslek okulu, % 2’sinin ise
yüksek okul mezunu oldukları ve % 14’ünün eğitimsiz olduğu saptanmıştır
(DPT, s.2Göçmenler Icon_cool.



Bu dönemde gelen Bulgaristan göçmenlerinin mesleklerine bakıldığında
gelenlerin %23’ünün işçi olduğu, bunların % 9’unun tarım, % 5’inin
sanayi ve % 8’inin hizmetler sektöründe çalıştığı belirlenmiştir.
Ayrıca gelenlerin % 18’ini öğrenci, % 13’ünü de emekliler
oluşturmaktadır (DPT, s.30).



1950 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenlerle, 1989’ da gelenlerin
meslekler itibariyle karşılaştırılmasında, çiftçiliğin % 85 oranında
olduğu, 1950 yılı göçmenlerinin tarım sektöründen gelmelerine karşın,
son gelen grubun daha farklı özellikler taşıdığı görülmektedir.





GÖÇMENLERİN TÜRKİYE’DEKİ YAŞAMA UYUMLARI



1923 - 1960’lı yıllara kadar Türkiye’ye gelen göçmenlere, devlet
tarafından uygulanan politikalar doğrultusunda barınma ve iş olanakları
sağlanmıştır. Gelenlerin büyük çoğunluğunun çiftçi olması, kırsal alana
yapılacak yerleşime uyum sağlamaları açısından, iklimin ve geldikleri
yerlerdeki üretim tarzlarının önemini artırmıştır. Ayrıca göçmenlerin
büyük çoğunluğunun il, ilçe ve köylere serpiştirilmek suretiyle
yerleştirilmelerinin, onların sosyal bakımdan çevreye ve topluma uyması,
kaynaşması yönünden daha az sakıncalı olacağı düşünülmüştür (Geray,
s.55). Göçmenlere iş imkanlarının sağlanması ve çalışma şartlarının
iyileştirilmesi amacıyla ayni ve nakdi yardım yapılmış, bu çerçevede
çiftçi ailelere toprak, tohumluk, çevirme ve donatım kredisi, zanaatkar
göçmen ailelerine de konutun yanısıra döner sermaye kredisi verilmiştir
(DPT. s.20).



1960 yılından sonra gelen göçmenlerin büyük çoğunluğun kentlere
yerleştiği görülmektedir. Bu dönemde ülkeye çok az sayıda iskanlı
göçmen kabul edilmiştir. Gelen göçmenlerin serbest göçmen statüsünde
oldukları için, daha önce Türkiye’ye göç etmiş yakınlarının bulunduğu
yerleşim yerlerini tercih ettikleri gözlenmiştir. Bu tercihte istihdam,
iklim ve kültürel yakınlık boyutlarının önem kazandığı bilinmektedir.
Göçmenlerin uyum sorunları konusunda bilgilerimiz çok yetersizdir.
Mevcut bilgiler, göçmenlerin geldiği yıllarda yapılan sınırlı bazı
araştırmaların verilerine dayanmaktadır.



Göçmenlerin yerleşim programları çerçevesinde tip projeler esas
alınarak planlanan konutlar, ya bu yerleşim için kurulan köylerde ya
kentlere veya yerli köylere eklenen mahallelerde yapılmıştır. Ancak
özellikle kırsal kesimlerde yapılan yerleşmelerin başarılı oldukları
söylenemez, yerleştirilenlerin büyük bölümü iklimsel koşullara uyamamak
ya da yerli halkın gösterdiği tepkiye dayanamayarak büyük kentlere göç
etmek zorunda kalmışlar ve kentlerin dış mahallelerinde
yoğunlaşmışlardır. İstanbul’un Zeytinburnu, Ümraniye, Ankara’nın
Telsizler, Altındağ, Ayaş ve Kayaş ilçeleri ile Bursa, Eskişehir, İzmir
illeri bu yoğunlaşmanın tipik merkezleri olmuşlardır (Özbay -
Balpınarı).



Kentlerde yerleştirilen göçmenler için yapılan konutlar, genelde
kentlerin dış semtlerinde ve 300 - 400 m2’lik parsellerin içinde tek
katlı yaklaşık 65-90 m2 ‘lik tip planlara göre yapılmıştır. Günümüzde
büyük kentlerin önemli yerleşim merkezleri konumuna gelmiş olan
İstanbul’un Taşlı Tarla semti ile Ankara Varlık mahallesi, bu
uygulamaların ilginç örnekleridir. Bu mahallelere yerleştirilenlerin çok
az sayıdaki bölümü konutlarını terketmiştir.



Kırsal alanlarda kurulan köylerde bir avlu içine konut ve işletme
binaları yapılmış ve imar planı doğrultusunda ortak kullanım alanları
belirlenmiş okul, cami, köy konağı gibi bazı sosyal tesislerde
kurulmuştur. Tüm bu olanaklara rağmen özellikle Güneydoğu, Doğu ve İç
Anadolu bölgesindeki kırsal yerleşmelerde göçmenlerin büyük bir bölümü
köylerini terk ederek ya da yerli halka satarak, batı bölgelerine
yerleşmeyi tercih etmişlerdir. Ege ve Akdeniz bölgesindeki kırsal
yerleşmelerden göç çok düşük oranda olmuştur. Yerli halkla olan
uyuşmazlık dışında, eğitim ve istihdam sorunlarının çözülemeyişi de
göçmenleri ülke içinde yeniden göçe zorlamıştır.





1980 yılından itibaren göçmenlerin yerleşim ve özellikle konut
sorunlarına daha farklı yaklaşımların olduğu görülmektedir. Herşeyden
önce 2510 sayılı iskan yasasının göçmenlerin ülkede yerleştirilmesinde
yeterli olamadığı kabul edilmiş ve toplu olarak gelen Afganlı göçmenler,
Bulgaristan’dan göçe zorlanarak gelen göçmenler, Birleşik Devletler
Cumhuriyetlerinden getirilen Ahıska Türkleri için ayrı ayrı yasalar
çıkarılarak yerleşim uygulamalarının çerçevesi belirlenmiştir.



Bu doğrultuda yapılan çalışmalar içinde Bulgaristandan 1989 yılında
gelen göçmenler için yapılan uygulamalar farklılık göstermektedir.
Göçmenlerin yerleşim projelerine başlangıçtan itibaren katılımları
sağlanmış ve göçmenler istedikleri yerlerde parasal katılımları
ölçüsünde konut tiplerine sahip olma hakkını kazanmışlardır.



Bu dönemde göçmenlerin konut sorununu toplu konut yaklaşımı ile çözmeyi
amaçlayan projeler üretilmiş ve Anadolu’nun küçük ilçelerinde bile
yapılan uygulamalarda yerleşmeler ya toplu konut alanlarında olmuş ya da
bu yerleşmeler için belirlenen alanlar daha sonra toplu konut
alanlarına dönüştürülmüştür.



GÖÇMENLERİN YERLEŞTİRİLMESİ İLE İLGİLİ KURUMLAR



İskan hizmetlerinin ilk organizasyonu, 1872 yılında “Muhacirin Komisyon
Alisi” adıyla kurulan bir kuruluş marifetiyle başlatılmıştır. Zamanla
ortaya çıkan ihtiyaç ve talepler doğrultusunda çıkarılan çeşitli
kanunlarla bu kuruluş sırasıyla; “Muhacirin ve Aşair Müdüriyeti”,
“İskan Umum Müdürlüğü”, “Toprak ve İskan İşleri Genel Müdürlüğü” olarak
isim değiştirmiştir. Son olarak 22.05.1985 gün ve 18761 Sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanan 3202 Sayılı Kanun’la da Toprak İskan İşleri Genel
Müdürlüğü kaldırılmış, İskan hizmetlerini yürütme görevi, aynı kanunla
kurulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir.



Cumhuriyet döneminden önce iskan ve göç hareketleriyle ilgili olarak,
ortaya çıkan taleplerin karşılanabilmesi bakımından bir çok mevzuat
yürürlüğe sokulmuş ise de ihtiyacı karşılamaktan uzak kalmıştır.



Cumhuriyet döneminde iskan hizmetlerinin daha iyi bir şekilde
yapılabilmesi bakımından 21.06.1934 tarihinde 2510 Sayılı İskan Kanunu
çıkarılmış, dağınık olan iskan mevzuatı o zamanki şartlara göre daha iyi
bir hale getirilmiştir. Bu kanunla uzun yıllar değişik ülkelerden
yurdumuza göçmen olarak gelen ailelerin iskanı sağlanmıştır.



Ayrıca, iskan edilen insanların istek ve ihtiyaçları zaman içinde sık
sık değiştiğinden, değişen bu ihtiyaçların karşılanması için 2510 Sayılı
Kanun’a ek olarak bir çok kanun (15 Adet), Nizamname, Bakanlar Kurulu
ve Genelgeler çıkarılmıştır.



İSKAN UYGULAMALARI :



İsteğe bağlı olarak yapılmakta olan iskan karşılıksız olmayıp,
borçlanmaya tabidir. şehirsel ve tarımsal olmak üzere iki şekilde
uygulama yapılmaktadır. Gerek tarımsal ve gerekse şehirsel iskan projeye
dayalı olarak toplu halde gerçekleştirilmektedir. Projesiz ve münferit
iskan uygulaması, mevcut yasaya göre mümkün görülmemektedir.



TARIMSAL İSKAN :



Çiftçilikle uğraşan ve çiftçilikten anlayan aileler tarımsal iskana
tabi tutulmaktadır. Hazırlanmakta olan tarımsal iskan projesine göre,
iskanı öngörülen her aileyi geçindirebilecek ve borçlandırmadan dolayı
geri ödemelerini yapabilecek kadar gelir sağlamak üzere; konut, işletme
binası, tarım arazisi verilerek işletme için ihtiyaç duyulan canlı,
cansız donatım ve yıllık işletme kredisi ile desteklenmektedir.



ŞEHİRSEL İSKAN (SANAYİ VEYA SANATKAR İSKANI) :



Şehirsel iskan talep eden ailelere ise planlanan kentte konut verilerek
meslek ve sanatlarını icra edebilecekleri donatım ve işletme kredisi
açılmaktadır.



İskan edilen aileler, kendilerine verilen taşınmaz mallardan (konut,
işletme binası, arsa ve arazi, iş yeri vb.) dolayı, kamulaştırılan veya
satın alınan taşınmaz mallar için kamulaştırma veya satın alma
bedelleri, yapı ve tesisler için maliyet bedelleri, hazine arazisi için
rayiç bedelleri üzerinden borçlandırılırlar.





SONUÇ



Anadolu tarihinin son iki yüz yılında yaklaşık 3.5 milyon civarında
göçmen, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine yerleşmiştir.
Göçmenlerin yaklaşık yarısı devlet imkanları ile yerleştirilmişler ve
istihdam sağlanmıştır. Diğer yarısı genelde daha önce gelen eş-dost ve
akrabaların yakınında yerleşmişlerdir. Göçmenler ve yerli halk arasında
etkileşim ve göçmenlerin uyumu konularında ve hatta yerleşim yerleri ve
şekilleri konularında da sınırlı araştırmalar dışında bilgi olmayışı
uluslaşma sürecinin yaşanmakta olduğu toplumda, bu sürece göçmenlerin
katkılarına ilişkin yorumları yetersiz bırakmaktadır.



Göçmenlerin yerleşim yerlerine uyum ve uyumsuzlukları yönünde yerli
halkla olan etkileşimleri de önemli bir olgu olarak görülmektedir. Bu
konuda da yeterli bilgi bulunamamaktadır. Gözlemlere dayanan bazı
bilgilere göre yerli halkın üretim biçimi, üretim araçlarının kullanımı,
el sanatları, zenaatkarlık,ev döşeme, ev yapım ve ev araçlarının
kullanımı gibi konularda göçmenlerin yaşamlarından büyük ölçüde
etkilendikleri anlaşılmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gocmenpiyanistler.yetkin-forum.com
 

Göçmenler

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Similar topics

-
» XIXyüzyıld BursayaYerleşen Göçmenler VeOluşturdukları Kültür
» Suriyeli Göçmenler Kaldıkları Kamptaki Yaşam Şartlarını Protesto Etti

 Konu Etiketleri Etiketler
 Konu Linki Konu Linki
 Konu BBCode BBCode
 Konu HTML Kodu HTML Kodu
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3 :: GöçmenPiyanistler :: 
BALKANLARDA TÜRK TARİHİ VE BG İLE İLGİLİ YARARLI BİLGİLER
-