Son Sancaklar
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3
FORUMDAKİ ALBÜM VE PİYANİST ÇALIŞMALARINI İNDİREBİLMENİZ İÇİN FORUMUMUZA ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR .ÜYE OLDUKTAN SONRA E-MAİL ADRESİNİZDEN AKTİVASYON MAİLİNİZİ AKTİF EDİNİZ
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3
FORUMDAKİ ALBÜM VE PİYANİST ÇALIŞMALARINI İNDİREBİLMENİZ İÇİN FORUMUMUZA ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR .ÜYE OLDUKTAN SONRA E-MAİL ADRESİNİZDEN AKTİVASYON MAİLİNİZİ AKTİF EDİNİZ
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Atam


Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum

Son Sancaklar Cfkzl
Ana Sayfa
Son Sancaklar Cfkzl
Forum
Son Sancaklar CfkzlBize Ulaşın(Yardım)
Son Sancaklar Cfkzlİstek Yap
Son Sancaklar CfkzlÖzel Albümler
Arama
 
 

Sonuç :
 

 


Rechercher çıkıntı araştırma
Reklam Alanı
En son konular
» YFUFIUGFGU
Son Sancaklar Icon_minitimeSalı 13 Ağus. 2019, 20:03 tarafından veli81

» Folk Collection 12 (2015 Album) Download
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 12:11 tarafından oki78

» Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 11:49 tarafından oki78

» Pop Folk Summer Hits 2015 Album
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 04 Tem. 2016, 11:42 tarafından oki78

» 23 nisan özel md altyapı paketi
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 16 Mayıs 2016, 23:14 tarafından meteorcun

» Bulgarca kabadan
Son Sancaklar Icon_minitimeSalı 19 Ocak 2016, 13:48 tarafından azererdag

» Anelia - General (CDRIP)
Son Sancaklar Icon_minitimeCuma 15 Ocak 2016, 11:36 tarafından SERDAR179

» Payner Hit Sezoni Zima Full Album 2015
Son Sancaklar Icon_minitimeÇarş. 23 Ara. 2015, 20:09 tarafından veli81

» Payner Summer Hits 2015 vol.1 (CDRip)
Son Sancaklar Icon_minitimePaz 20 Ara. 2015, 09:22 tarafından yengec

» Amet Ft Ork - Planeta - Bend - Kel - Romnie 2015
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 14 Ara. 2015, 16:29 tarafından murat38

» Bulgar köçek oyun havaları Köçek 1
Son Sancaklar Icon_minitimeSalı 01 Ara. 2015, 22:32 tarafından murat38

» Azis Albüm Harici Şarkıları İlk Defa Bizde
Son Sancaklar Icon_minitimePaz 08 Kas. 2015, 21:56 tarafından BIRSEN

» SÜPER OYUN HAVALARI ROMAN POTBORİ FULL KLAVYE
Son Sancaklar Icon_minitimePerş. 22 Ekim 2015, 18:56 tarafından ercsir

» GocmenPiyanistler Bulgarian Hits & Chalga Albüm 2013 Vol-1
Son Sancaklar Icon_minitimeSalı 20 Ekim 2015, 19:08 tarafından Stanislav_Mkv

» Konstantin Ft Desı Slava-Ot Utre Shet e Drugo
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 12 Ekim 2015, 18:56 tarafından Aleksander

» GocmenPiyanistler Türkçe Pop 2014 Vol-1 (En Hit 61 Şarkı)
Son Sancaklar Icon_minitimePtsi 05 Ekim 2015, 22:28 tarafından alpinist1907

» Plevneliev: "Bulgaristan BM yöneticisi için yarışmada güçlü bir oyuncu olacak"
Son Sancaklar Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:59 tarafından veli81

» TARİHTE BU HAFTA (28 Eylül – 4 Ekim)
Son Sancaklar Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:55 tarafından veli81

» Alphfa Research: Buglaristanlılar mülteciler istemiyor ve onlara tehlike gözüyle bakıyor
Son Sancaklar Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:55 tarafından veli81

» Savunma Bakanı Nençev: "Ordu sınıra güvenlik destek gücü göndermeye hazırdır"
Son Sancaklar Icon_minitimeÇarş. 30 Eyl. 2015, 16:54 tarafından veli81

Anahtar-kelime
bitecek Hüsenka susic eray koddok payduska 2000 özgür sevdalılar Yeşil cemo ayhan albüm Safiyem aşkımız aydın cicek osman çiçekçi leyla hadi samet hopsa kurtulus piyanist ERCOM
Eylül 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
      1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30      
TakvimTakvim
En bakılan konular
Piyanist ErAy & Susiç-Guzellere Bakiyorum
Koddok Eurograp Yeni Albüm 2013 İlk Defa Bizde
Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Piyanistler Özel Albüm 2013 Sadece Bizde
GocmenPiyanistler Bulgarian Hits & Chalga Albüm 2013 Vol-1
Kucheci Ot GocmenPiyanistler 1 (2013)
Ercan Ahatlı Chalga Kuchek Albüm 2014 Nete İlk Defa Bizde
Dj Beyhan Ky4ek Albüm 2013
Roman Çocukları FuLL Album
Teodora - Sarce ne mi ostana (2013) [ALBUM CDRip]
En iyi yollayıcılar
veli81
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
hfd
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
Matrax
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
Orkestra Hasan
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
DJ Beyhan
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
ceyhan kitar
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
deniz55
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
celikklarnet
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
ENGINDEN35
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
iskan_kj
Son Sancaklar Vote_lcapSon Sancaklar Voting_barSon Sancaklar Vote_rcap 
Sayaç
Ayın en aktif yollayıcıları
No user
En aktif konular
Piyanist Aşkın & Dj Tayfun-Remix Albüm 2012 YENİ
HopsaAyhan BalkanShow (RadyoBu Yayın Kaydı)
Bulgarca Oyun Havaları 2013 İlkdefa Bizde
Koddok Eurograp Yeni Albüm 2013 İlk Defa Bizde
Dj Beyhan Ky4ek Albüm 2013
SÜPER OYUN HAVALARI ROMAN POTBORİ FULL KLAVYE
Piyanistler Özel Albüm 2013 Sadece Bizde
Azis Albüm Harici Şarkıları İlk Defa Bizde
Piyanist ErAy & Susiç-Guzellere Bakiyorum
Güncel Türkçe Repertuar



WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3'daki "Son Sancaklar" konusunu beğendin mi ? Paylaş.

FacebookTwitterEmailWindows LiveTechnoratiDeliciousDiggStumbleponMyspaceLikedin

Paylaş
 

 Son Sancaklar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
YazarMesaj
veli81
Admin
Admin
veli81

Ikizler Horoz
Mesaj Sayısı : 5437
Kayıt tarihi : 19/06/12
Yaş : 43
Nerden : Bursa/Mestanlı

Son Sancaklar Empty
MesajKonu: Son Sancaklar   Son Sancaklar Icon_minitimeSalı 04 Haz. 2013, 13:54

"Türk'e hiçbir kavmin horoz olmasına tahammül edemem."

Mehmet Âkif Ersoy



İlk Çatlak

Selânik - Osmanlı Devleti,

Kasım 1912.



Selânik'in Yunanlılara savaşsız olarak saatler evvel teslimi, şu ana dek
"olağanüstü başarılı" addettekleri yıldırım harekâtları sonrasında
Bulgarların yaşadığı ilk hayal kırıklığı idi: Bütün sevinçleri
kursaklarında kaldı.

Fakat kendileri buna hemen göz yumamayıp, önce Yunanlıların müsaadesi
ile prenslerinin önderliğinde iki taburunu kente soktular; bilâhare,
karanlıktan istifade, tekmil tümenlerini sızdırıp en iyi mevkileri zapt
ettiler.

Ertesi gün (11 Kasım) Doyran istikametinden ilerleyen Sırp birliği de
komitacılar eşliğinde buraya ulaşınca, Sırp-Bulgar-Yunan sürtüşmesi
ortalığı gerdi ve olayların gidişatı, Selânik'in hüznüne hüzün kattı:
Tıklım tıklım yaralı asker ve "muhacir" dolu camilerde namaz kılınamadı;
şehirde top merasimi ve resmî kabuller yapılamadı. Müslüman eşraf zaten
Pire'de sürgündü ve yollar, ah yollar!...Hepsi Türk göçmenlerinin
cesetleriyle kaplı idi...

Öyle ki, Alman Kölnische Zeitung gazetesi muhabiri bile Haçlıların
gaddarlığını görmezlikten gelemedi: "Selânik'teki Aya Sofya Camii
üzerinde haç yükseliyor yeniden. Yeni fatihler haçı diktiler; ama nerede
Hıristiyanlık ve insanlık belirtileri? Haç, merhametin sembolüdür, ama
Rumlar kanla lekelediler onu. Talan, katliam, ırza geçme, korkunç
oranlara yükseldi. Çeteler yakın köylerdeki Müslümanlara yapmadıklarını
koymadılar. Çok sayıda göçmen açlıktan ya da süngüyle öldü. Yunanlıların
beslemeyi kabul ettikleri silâhları alınmış Osmanlı askerlerinden çoğu
keza açlıktan öldü."

İstilâ edilen toprakların taksim meselesinde maziden beri süregelen
ihtilâflardan alevlenen münakaşalar öylesine şiddetlendi ki, çeşitli
yerlerde silâhlı çatışmalara dönüştü. Bu, temelde organik bağları
namevcut zorakî müttefikler arasındaki ilk çatlaktı ve yapay paktlarının
pek yakında çatırdayacağını gösterdi.

Akabinde, İstanbul'dan sonra rüyalarını süsleyen Selânik'le vedalaşmayı
içlerine sindiremeyip Osmanlı Ordusunun Trakya'daki apar topar
çekilişine ve Donanma-yı Hümâyûn'un Marmara ve Karadeniz'e hapsedilişine
güvenen Bulgarları, ilkinden daha büyük bir hayal kırıklığı bekliyordu:
Çatalca bozgunu...



Umut ve Yengi

Karadeniz Açıkları -

Bulgaristan; Çatalca -

Osmanlı Devleti, Kasım 1912.



Beş ay evvel İtalyanlarca işgal edilen 12 Ada haricindeki diğer Ege ve
Çanakkale adaları tez zamanda Yunanlılarca ele geçirilince, kara
harekâtını ve bilhassa Çatalca'ya çekilen Doğu Ordusunu desteklemekle
vazifeli olup Bulgar deniz saldırısını engelleyen Osmanlı Donanması,
dışarıya açılamamanın çaresizliğine düşmüş; üstüne bir de istisna olan
Hamidiye'nin başına gelen talihsizlik eklenince, bahri seyrüseferimiz
asgarîye indirilmişti. Hâlbuki İşkodra ile Arnavutluk'un güneyinde sağ
kalan Türk Batı Ordusunun neferleri, zırhlımızın Adriyatik Denizi
üzerinden kendilerine ulaşıp para ve ilâç getirmesini, dönüşte de
Anadolu'ya hasta naklini gerçekleştirmesini umuyordu. Heyhat, dondurucu
bir gece görevi Romanya'dan Türkiye'ye yola çıkan yük gemilerinin
güvenini sağlamaktan ibaret olan savaşçımız, peşpeşe Letyaşti, Smeli,
Strogi, Drızki adlı torpidobotlarının saldırısına uğramış, ağır bir
torpil yarası almıştı.

Efsanenin Haliç'e onarıma çekildiği haberi, ona bel bağlayan herkesi
kedere boğmuştu. Konu ile alâkalı altmışın üzerinde makale yayımlayan
"Utro" ve "Dnevnik" tarzındaki Bulgar gazeteleri ise, "Bulgar
denizcilerinin cesur hareketi. Türk devi Hamidiye'yi birkaç torpil ile
batırdı". "Sak denizci, Türk Hamidiye'yi fark etti" türünden manşetler
atmış ve Bulgar kartpostal endüstrisi "zaferi" ölümsüzleştirmek için
yarışa girmişti. Tasvirlerin en meşhuru, sol ayağıyla Drızki'ye basarak
hücuma kalkışan bir Bulgar subayının, aşırı uzatılan sağ ayağıyla güya
"Hamidiye'yi tekmeleyip suya batırışı" olmuştu.

Düşmanın gurur vesilesi saydığı bu hâdise, kendince şöyle tezahür etmişti:

Bulgar donanma karargâhına, Köstence'den İstanbul'a iki Mısır gemisinin
yola çıktığı malûmatı ulaşmış ve Bulgar sahil güvenliği, Kaliakra
civarında bazı Türk askerî gemilerinin seyrini teyit etmişti.
Torpidobotlara derhâl bu gemileri yakalama veya batırma emri verilmiş ve
birlik komutanı 2. Kaptan Dimitır Dobrev'e vaziyete göre hareket
serbestliği tanınmıştı.

22.30'da dört torpidodan mürekkep söz konusu birlik, ışıklarını
karartmak suretiyle, fark edilmeden mayınlı bölgenin kuzeyinden dolanıp,
konvoyun önünü kesmek için yola koyulmuştu.

0.30'da Varna'nın 32 mil yakınında kocaman bir gemi silüeti belirmiş ve bunu Hamidiye yahut Mecidiye olduğu bilgisi alınmıştı.

0.40'ta taarruz emri verilmiş ve 0.45'te, ilkin 500-600 metredeki
Letyaşti yaylım ateşi açmış, Hamidiye de buna mukabele etmişti. Ardından
Smeli ile Strogi daha kısa bir mesafeden saldırmış ve hem bordadan, hem
de yakınında infilâk eden 155 milimetrelik top mermisinden yara alıp
dümen tertibatı arızalanan Smeli, hızlıca sağa dönerek, Strogi'nin
nazarı önünde ufuktan kaybolmuştu.

Öteki Türk muhripleri de Hamidiye'nin yardımına yetişerek ateş etmeye
başlayınca, yarım saat hasarlarla uğraşıp nihayetinde manüel komutaya
geçen Bulgar tayfaları toplanma yerine dönmek zorunda kalmıştı. O
esnada, 1908 Ekiminde Rusya Kronştad'da bir yıllık mayın subay kurşunu
bitmiş olan deniz asteğmeni Georgi Kupov komutasındaki Drızki, 50-60
metreden son bir atışta bulunmuş ve bu da yegâne isabetli Bulgar atışı
olmuştu.

Ne yazık ki, Hamidiye'miz burun kısmından vurulmuş, gövdesinde on
metrelik bir delik açılmıştı: Müteakip dakikalarda müthiş bir patlama
meydana gelmiş ve kruvazörümüzden yükseğe su fışkırmıştı. Yine de
sütliman deniz sayesinde batmaktan kurtulup yüzeyde kalabilen mucize
cengâverimiz, mürettebatının cansiparane tutumuyla kısa bir topçu
düellosuna girişmiş ve baca tarafından şarapnel ile yaralamayı başardığı
Drızki'yi de toplanma yerine dönmeye mecbur kılmıştı.

Maddi manevî zararımız telâfi edilemezdi; ancak yarı batık vaziyette ve
baş kasarası su kaplanıp burun segmanları suya gömüldüğünden, dümen
çarkı önden sürüklenerek İstanbul'a varan Hamidiye'nin kahramanlık devri
henüz kapanmamıştı. Mamafih, şimdilik kahramanın akıbeti meçhul,
Türkler ise yeni bir ümit huzmesine muhtaçtı.

Çatalca harekâtı işte bu muğlak günlere rastladı ve Balkan Harbindeki en
büyük muvaffakıyetimiz sayıldı: Yengi, bağrımızdaki korlara bir avuç su
serpti, teessür ve acılarımızı bir nebze hafifletti. Uzunca bir müddet
böyle müjdelerin hasretiyle kavrulmuştuk...

Harekât bitiminde, Terkos-Büyük Çekmece arasındaki nispî cephe darlığı
yüzünden arkada bırakılan 60 bin kişilik ihtiyatını savaş alanına dahi
süremeden taarruz teşebbüsü felce uğratılan Dimitriev'e ulaşan bilgilere
göre, ordusu vahim bir darbe yemiş, ruhen çökmüştü.

Nihaî raporu okuyan general, hava soğukluğuna rağmen boncuk boncuk
terledi: "Eyvah! 1.480 ölü. 1.600 kolera kurbanı, 1.400 kayıp, 13.000
yaralıdan oluşan kanlı bilânço, yalnızca bu harbin değil, Üçüncü Bulgar
Krallığı tarihinin en ağır hezimeti olarak kaydedilecek ve faturası Çar
ile ikimize kesilecektir!..."

Aksi düşünülemezdi, çünkü askerî ilmin temel kaidesi olan "müstahkem
mıntıkaya salt kâfi nicel yeğlik hâlinde taarruz edilmeli" ilkesi,
Ferdinand'ın tezcanlılığı sebebiyle ihlâl edilmiş ve neticede, Karadeniz
ile Marmara Denizi arasındaki Türk savunma hattını yarmayı amaçlayan
Bulgarların Doğu Trakya taarruzları lâhzada sönmüştü.

Oysa Çatalca öncesinde Bulgar askerlerinin bir kısmı, bir elinde göğe
yükseltilen haç, diğerinde ise koltuk değneği tutan, zahit görünümlü,
beyaz sakallı bir ihtiyarın hayaletini gördüğüne, bunun, orduya moral ve
güç aşılamaya gelen Aziz İvan Rilski olduğuna; hayaletin ayağa kalkıp
usulca sırtını döndüğüne ve Türk hatlarına doğru yürümeye koyulduğuna
dair yeminle söylemiş ve cephede çarçabuk yayılan bu tevatür, düşlerdeki
utkunun işareti olarak yorumlanmıştı.

Lâkin iki günlük çetin cidalin ardından umduğunu bulmak bir yana,
Dimitriev, "Kırklareli ve Lüleburgaz'dan kaçan Türk Ordusu
döküntülerinin yuvalandığı" gözüyle baktığı bu eskimiş mahalde gedik
bile açamamıştı. Ne ki, yöredeki mevzilerini koruyabilmiş ve böylelikle
muhasara altındaki Edirne'ye muavenete yetişme gayretindeki Osmanlı
Ordusunun taarruz yolunu önlemişti.

Siperlerdeki Bulgar askerinin hayatıyla oynanan kumardan bîhaber
Dimitriev'in Çar'ı suçlamaya dili varmıyordu; ama fiilen o ilk askerî
kazanımlar, başlangıçta Başkomutan Vekili Savov'a "General, ben askerî
kariyerimde teğmenliğe ermiştim. Orduyu siz yönetin!" diyen Ferdinand'ın
zamanla gözlerini kamaştırmıştı. Damarlarında Fransız krallarının kanı
da aktığı Bulgaristan Çarı, generallerinin taçlandırıldığı defne
dallarını kıskanmış ve megalomaniye yenilerek, büyük devletlerin,
"İstanbul'a ilişkin ağzını beyhude sulandırmıştı!" ihtarlarına rağmen,
kendini Bizans'ın vârisi zannetmiş; marazî sanrılarında, payitahtımıza
girmek üzere bir imparatorluk tacı yaptırıp münasip beyaz giysiler
diktirecek, taç giyme töreninin akabinde tertipleyeceği nümayiş için
beyaz bir fayton sipariş edecek ve Aya Sofya'ya dikilecek olan dev bir
haç hazırlatacak kadar ileri gitmişti.

Bağlaşıkları Makedonya'daki konumlarını pekiştirmekle meşgulken,
Ferdinand'ın ulu şehre, "teşrifi" için saatleri saydığını gören
etrafındaki dalkavuklar da kendisini uyarmak yerine, "Çargrad bizimdir!"
terennümüyle arsızca alkış tutmuş; boş hulyalara kapılan opera
şarkıcısı Bogdana Vulpe dahi hükümdara ithafen "Senfonik Tablolar"
başlıklı bir eser bestelemişti.

İyice rüya âlemine dalan Tilki Ferdinand, İstanbul'u Bulgaristan'ın
başkenti ilân ettiği takdirde, esas sahipleri durumundaki Türklerin bunu
Haliç'ten sahra toplarıyla bombalayacaklarından evhamlanarak, Boğaz
çevresinden, Anadolu'ya bakan 150-200 kilometre genişliğinde bir toprak
sahası "alma" hususundaki fikrini paylaşıp İngiltere'nin icazetine
ihtiyaç duymuş; karşılığında ise İngiliz Dışişleri Bakanı Grey yorumsuz
bir kahkaha atmakla yetinmişti.

Cevabı anlamazlıktan gelen Çar, tam da Bulgarlarca arzu edilen bütün
topraklar ele geçirilmiş ve o ana değin ölü kaybı sadece 7.000-8.000 ile
sınırlı Bulgar ordusu hâlâ tümüyle tükenmemişken, Kâmil Paşa'nın
ateşkes teklifini herkesten saklayarak, acilen Çatalca'ya taarruz emri
vermişti.

Ancak, ne yeni kurulan Bulgar hava kuvvetlerinin Türk semalarında
durmaksızın keşiflerde bulunup istihbarat toplaması, ne
istihkâmlarımızın resimlerini çekip ateş ederek Bulgar topçularını
yönlendirmesi, ne de pilotların bildiriler dağıtıp sivil halkımızı
panikleten bombalar yağdırması Türkleri yıldıramamıştı: Fatih Sultan
Mehmet'in Allah'a emaneti olup kuruluşundan beri en meşakkatli dönemini
atlatan kent - ve en kanlı çarpışmaların meydana geldiği mücavir
Çanakça, Dağyenice, Yazlıkköy - dayanmış ve Türk yurdunun hudutları
içerisinde kalmıştı.

Buna binaen, Çatalca Muharebesinin parlak galibiyetimiz ve düşmanın
kesin mağlubiyetiyle sonuçlanmasına mukabil, 3 Aralık 1912 tarihinde
Çatalca tren istasyonunda imzalanan ateşkes antlaşmasında şehrin Bulgar
murahhaslarının kurnazlığıyla masa başında elimizden çıkması, hepimizi
derinden üzecekti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gocmenpiyanistler.yetkin-forum.com
 

Son Sancaklar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

 Konu Etiketleri Etiketler
 Konu Linki Konu Linki
 Konu BBCode BBCode
 Konu HTML Kodu HTML Kodu
Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WwW.GocmenPiyanistler.CoM -Bulgarca Mp3 :: GöçmenPiyanistler :: 
BALKANLARDA TÜRK TARİHİ VE BG İLE İLGİLİ YARARLI BİLGİLER
-