Bulgaristan parlamentosunda görüşmeleri süren Seçim Yasası'nda, seçim kampanyalarında Bulgarcanın dışında başka dilin kullanılmasının yasaklanması, parlamentoda tepkiyle karşılandı.

Parlamento oylamasında, üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisinin getirdiği "Seçim kampanyasının Bulgarcanın dışında, başka bir dilde sürdürülmesi durumunda Bulgarca çeviri yapılır" şeklindeki teklif, "lehte" kullanılan 36 oya karşı 116 oyla reddedildi. Oylamada 61 milletvekili ise çekimser kaldı.

HÖH lideri Lütvi Mestan parlamento kürsüsünden yaptığı konuşmada, seçim kampanyalarında Bulgarcayı mecburi dil olarak gösteren yasa metninin, ayrımcılık yarattığını öne sürdü. Mestan, "Bu ayrımcı metinleAvrupa karşıtı, çirkin bir örnek oluşturduk. Bunu emsal gören diğer ülkelerde parlamentolar, orada yaşayan Bulgar azınlıklara artık kendi ana dilini kullanmalarını da yasaklayabilir. İç azınlıklarımıza gösterdiğimiz tavır, yurt dışında yaşayan kendi azınlıklarımızın görebileceği tavırla aynı olmalıdır" diye konuştu.

Bu haliyle kabul edilen yasanın"Bulgaristan'ın yüz karası olduğunu" savunan Mestan konuşmasında, "Avrupa Parlamentosu(AP) seçiminde HÖH'ün aday listesinin başında AvrupaLiberal Demokrat Partisi Başkanı Graham Watson yer alırsa Watson kampanyasını Bulgarca olarak mı yapmak zorunda?" sorusunu sordu.

Yoğun tartışmaların yaşandığı oylamada, HÖH'ün Oreşarski koalisyon hükümetinin kurucu ortağı olan ve işbirliği yaptığı Bulgaristan Sosyalist Partisi'nden, anadil sorunu konusunda destek görememesi nedeniyle verdiği sert tepkiler sonucu parlamento oturumu iptal edildi.


HÖH Başkanı Lütfi Mestan:

Parlamento kürsüsünden yaptığı konuşmada HÖH Başkanı Lütfi Mestan, “Olumsuz oy kullandım, çünkü bu yasa metni ayrımcılık yarattığından başka, Bulgarcayı savunmayıp Bulgarcanın kullanmasına karşıdır. Çünkü biraz önce Avrupa karşıtı bir çoğunluk grup, Bulgar etnik azınlığı yaşayan başka ülkelere ayrımcılık tavır göstermelerine fırsat verdi. Seçim kampanyasında başka bir dil kullanmanın yasaklanmasıyla Bulgar azınlığı bulunan başka ülkelerin parlamentolarına, orada yaşayan Bulgar azınlıklara artık kendi Anadilini kullanmalarını da yasaklamaları için örnek oldunuz. Çünkü iç azınlıklara gösterdiğimiz tavrın aynısını yurt dışında yaşayan kendi azınlıklarımıza da gösterilmesini isteme hakkımız olmalıdır” diye konuştu.
Bu yasa metni çok saçma ve ben Avrupa Parlamentosu(AP) Milletvekilliği Seçimi’nde HÖH'ün aday listesinin başında Avrupa Liberal Demokrat Partisi Başkanı Graham Watson yer alırsa Watson kampanyasını Bulgarca olarak mı yapmak zorunda olacağını sormak istiyorum. Avrupa’da nerede görülmüş böyle sınırlama. Bu yasa metni AB içerisindeki Bulgaristan'ın yüz karası” diye öfkesini gizlemedi.


Milletvekili Hüseyin Hafızov:

Milletvekili Hüseyin Hafızov, “Sizin anti-demokratik tavırlarınıza rağmen ben bir gün hür olarak demokratik Bulgaristan’da yaşama hayalimi gerçekleştireceğim. Bir grup Bulgar milletvekillerinin baskıcı düşüncelerine karşı oy kullandım. Ben hür olmak istiyorum ve bunu da başaracağım. Hak ve özgürlükleri için hapislerde yatan, kurşuna dizilen Bulgaristan vatandaşları var ve bu yasayla bizi sınırlayacağınızı düşünüyorsanız şimdiden söyleyeyim ki, benim her bir adımı izleyin, çünkü özgürlüğümün bedelini ödemeye hazırım. Hiçbir durumda ondan vazgeçmeyeceğim. Sizin kısıtlayıcı önlemlerinize rağmen ben hür olacağım ve Osman Kılıç, İskra köyünden Ahmet Davutoğlu, Nuri Adalı ve Ahmet Doğan’ın yolundan gideceğim. Ben demokrasiden yanayım ve bunun için savaşmaya devam edeceğim” diye vurguladı.