Ekonomik Gelişimden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Daniela Bobeva, 4-6 Şubat 2014 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 17. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde yer aldı. Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen forumun birinci gününde Bobeva, “Sürdürülebilir Kalkınma ve Yerel Yönetimlerde Değişim” konusunun tartışmasına katıldı. Konuşmasında sürdürülebilir ekonomik gelişiminde etkili temel faktörler arasında siyasi ortam, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişimi, yenilikler ve eğitimi belirtti.

Bobeva, "Biz ekonomik reform ve sürdürülebilir kalkınma için sağlam bir temel oluşturmak maksadıyla mümkün olduğunca fazla mesafe katetmemiz gerekiyor" diye vurgulayarak, Bulgaristan’da ekonomik sonuçların cesaret verici olduğunu öner sürdü: Bulgaristan’da makroekonomik istikrar korunmuş durumda ve aynı zamanda AB’de en düşük vergilendirme seviyesi de korunmakta, kamu borcu en düşük seviyede, yüzde 2'den daha az bütçe açığı var, işsizliği azaltmak eğilimi ve riskli gruplar için toplumsal desteğin artırılması gözleniyor.

Bobeva’nın belirttiğine göre sürdürülebilir kalkınmanın ikinci faktörü küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesidir. Büyük ölçekli işletmelerin zor iflas edeceği düşüncesiyle genellikle hükümetlerin büyük kuruluşlara karşı sorumlu davrandıklarını, aynı zamanda küçük ve orta ölçekli işletmelerin kendi imkanlarıyla ayakta kalmaya çalıştığına dikkat çekti. Bulgar hükümetinin gerçekleştirdiği politikanın mantığını şöyle izah etti: “Biz, girişimciliği teşvik etmek zorundayız ve hükümetle toplumun desteğini sağlamalıyız. Bu destek tekellere karşı katı kurallar ve rekabetin korunması, dengeli enerji, düşük vergiler, riskli gruplara karşı sorumluluğun devlet, iş dünyası ve toplum arasında paylaştırılması, istikrarlı, dürüst ve reel sektörün ihtiyaçlarına duyarlı finansal sistemle sağlanacak".

Geleceğin ekonomisi için temel faktörler olarak yenilikler ve herkese yönelik eğitime vurgu yapan Başbakan Yardımcısı, ciddi sorunlar arasında eğitim sisteminin büyük oranda çocukları kapsamadığını, büyük bir yüzdesinin okulu terk etmelerini ve ciddi sayıda öğrencinin yurt dışında okumayı tercih ederek sonrasında da mülteci olarak orada kalmalarını belirtti. Bobeva’nın ifadesine göre sınır ötesi işbirliği eğitim ve bilim alanında geride kalıyor, fakat komşu ülkelerden öğrenci sayısının artması eğilimi olumludur. Başbakan Yardımcısı, “Eğitim ve yenilikler için gayrisafi milli hasıladan daha büyük pay harcanması otomatikman geleceğin ekonomisini yaratmayacak. Yeni ekonomi, kamu ve özel finansmanların eğitim için etkin ve hedefe yönelik kullanımıyla yaratılacak" dedi.