Bugün yağmurlu bir havada binlerce Bulgaristan Türkü 29 yıl önce soykırım sürecini protesto etme esnasında hayatını kaybeden 17 aylık Türkan bebeğin ve tüm şehitlerin anısına Kızılağaç’ın (Kirkovo) Kayaloba (Mogilyane) köyünde düzenlenen anma töreninde bir araya geldiler. Kırcaali bölgesi ve yurdun çeşitli yerlerinden gelen Türklerin yanı sıra, Türkiye ve yurtdışından da gelen çok sayıda vatandaş ve soydaşlarımız anma törenine katıldılar. 26-27 Aralık 1984 tarihleri arasında Kızılağaç Belediyesi’nde Kayaloba, Yoğurtçular ve civar köylerden yaklaşık 10 000 Türk kadın, erkek ve çocuk, soykırımı protesto etmek amacıyla Kayaloba köyüne toplanır. Milisler, toplananları dağıtmak için müdahale edince halkın tepkisiyle karşılaşır. Bu sırada milislerin ateş açması sonucu üç kişi hayatını kaybeder. Hayatını kaybedenler arasında Nakıplar’dan (Kitna) köyünden Musa Yakup ve Kayaloba köyünden Ayşe Hasan ile Türkan bebek de vardır. Köylülerin evlerine dönmeleri esnasında yollarda bir katliam daha yaşanır ve sayısı bilinmeyen birçok Türk de buralarda vurulur. Zorluk çıkaran ve karşı gelenler ise Belene kampına sürgün edilir.
Törenin başında eskiden Türk Tiyatrosu adıyla bilinen Kırcaali tiyatrosunun “Kadriye Latifova” Sahnesi oyuncuları, Türkan ve tüm şehitler anısına hazırlanan özel bir şiir programı sundular.
Uygun müzik eşliğinde okunan Türkçe ve Bulgarca şiirler, yaşanan feci olayları ve dehşeti adeta canlandırdı ve herkesi çok duygulandırdı. Bu yıl da Türkan Bebek’e hasredilmiş şarkı dinleyenleri gözyaşlarına boğdu. Temsilin sonunda anma törenine katılanlar Bulgaristan’ın milli marşı ve ardından da Avrupa Birliği’nin marşını duyunca saygı duruşunda bulundular.
Anma töreninde resmi konuklar arasında Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Genel Başkan Yardımcısı Ruşen Riza, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Ademov, Avrupa Parlamentosu HÖH Milletvekili Metin Kazak, HÖH Gençlik Kolları Başkanı İlhan Küçük, HÖH Kırcaali İl Başkanı ve Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer, Bulgaristan Müslümanları Yüksek İslam Şura Başkanı Şabanali Ahmet, T.C. Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, Kırcaali Milletvekili Müh. Erdinç Hayrulla, Haskovo Milletvekili Mehmet Ataman, HÖH Merkez Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Karadayı, Haskovo Valisi Kadir İsov, Kırcaali Vali Yardımcısı Musa Yusuf, Yatırım Tasarımı Bakan Yardımcısı Ceyhan İbramov, Savunma Bakanı Yardımcısı Necmi Ali, Kırcaali İli Siyasi Tutuklular Vakfı Başkanları Halil Mehmet, Mehmet Ömer ve Muhammed Ayyıldız, Kırcaali ili ve yurt içinden il ve ilçe belediye başkanları, Meclis başkanları, ülke çapından siyasi mağdurlar, şehitlerin yakınları, Türkiye’ye göç eden vatandaşlar da anma törenine katıldılar.
Törende Türkiye’den gelen birçok konuklar da yer aldı. Bursa Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, Bursa Balkan ve Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Zülfettin Hacıoğlu, İzmir BAL-GÖÇ Başkan Yardımcısı Erol Mutlu, Gaziemir Belediye Başkan Vekili ve Meclis Üyesi Abdurrahim Nursoy, BAl-GÖÇ Sarnıç Şube Başkanı Ferdi Dereli, Yalova BAL-GÖÇ Başkanı Lütfi Özgür, Balkanlılar Derneği Kartal Şubesi Başkanı Olcay Özgön, Bursa Killiler Derneği Başkanı Mümün Kaşmer ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Yedikardeş, Fahri Vatansever HÖH İstanbul Temsilcisi, Bursa HÖH Temsilcisi Günaydın İzmirli, Göçmenlere Yardım Derneği Genel Başkanı Necati Barlas hazır bulundular. Ayrıca Türkan’ın annesi Fatme Öztürk ve kardeşi Turan Öztürk ve şehit Ayşe Hasan’ın oğlu Fikri Hasanoğlu ve torunu Zekeriya Hasanoğlu da törene katıldılar.
Ev sahibi konumundaki Kızılağaç Belediye Başkanı Sali Ramadan, törende yapmış olduğu konuşmasında, 26 Aralık 1984 tarihinde yaşanılan acı olaylara değindi. Başkan, “Bu tarih yerel halkın etnik ve dini kimliğinin korunması adına verilen mücadeleyi yansıtıyor. O yüzden biz bugün sadece soykırım süreci kurbanlarını anmıyoruz, onlara ve tüm bu hakaretlere tanık olanlara karşı sonsuz şükranımızı da ifade ediyoruz. Bizler her yıl bu tarihte buraya toplanacağız, çünkü tarihte yapılan hatalardan ders alınması için bazı olaylar hiçbir zaman unutulmamalı. Çocuklarımıza babalarının yaşadığı acı olayları hatırlatıp hiçbir zaman tekrar edilmeyeceklerine kanaat getirmek istiyoruz. İnsanlar arasındaki duvarların yıkıldığı küreselleşen dünyada tarihi temele dayanan çatışmanın hiçbir geleceği yok. Bizim için önemli olan geleceği ötekinin, farklı olanın olumlu imajını kurmakla kurmamızdır. Bizler, saygı, hoşgörü, haysiyet ve iyi komşuluk düşüncesiyle tarihi mirasımızı aşmak zorundayız” diye kaydetti. Sayın Ramadan, HÖH partisinin sayesinde bugün tüm Bulgaristan vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin garanti edildiğini belirtti. Seçimlerde partiye verilen desteğe teşekkür eden Başkan, bölge halkının sosyal statüsünün iyileştirilmesi için elinden geleni yapacağına dair kanaat getirdi.
Minik şehit Türkan’ın kardeşi Turan Öztürk, Gerek göçmenlik, gerek imkansızlık, gerekse eğitim durumum nedeniyle 29 yıl sonra ilk defa burada karşınıza çıkıyorum. İnşallah, bundan sonra bu anma törenine hep katılırım” diyerek, törene teşrif eden herkesi selamladı. Bursa Killiler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Kurucu Başkanı Kazim Kocabaş’ın yazdığı Türkan şiirini okudu.
Zülfettin Hacıoğlu, temsil ettiği teşkilatların adına herkesi selamladı. Edirne’de dikilen Türkan Anıtı ve Parka isminin verilmesinden dolayı Edirne Belediye Başkanı ve Meclis üyelerine, girişimde bulunan dernek başkanlarına ve çalışma arkadaşlarına da teşekkür etti. Toplanan kalabalığı gelecek yıl 25 Aralık’ta Edirne’ye şehitleri anma törenine davet etti.
Geçen yılki çağrısına uyarak yeni 3 bin Türk çocuğunun Anadili’ni okumak için dilekçe sunduklarını ifade etti. Bulgar yöneticilerinin Bulgarlaştırma süreci için af dilemelerinin yetmediğini, zorla verilen Bulgar isimlerinin artık kütüklerden silinmesi gerektiğini ileri sürdü. Bunun için Bulgaristan’daki tüm Türk halkının seferber olup Başbakan Plamen Oreşarski’ye toplu imza dilekçesi sunmaları çağrısında bulundu.
Ardından Muhammed Ayyıldız Müslüman Türküm adlı şiirini okudu.
İlhan Küçük, “Buraya geçmişi anmakla birlikte geleceğimize yön vermek için de toplanmış bulunuyoruz. da bulunmak çok ayrı bir durum. Bu meydan 29 yıl önce Bulgaristan’da hoşgörü ve demokrasi meydanına dönüştürülmüştür. Bugün Bulgaristan’ın daha hoşgörülü ve demokrasi bir ülke olduğunu söyleyebiliriz” diye kaydetti. Bugün hayat kalitesinin sadece hak ve özgürlükle ölçülmediğini, her bir vatandaşın yaşam standardı, ülkede daha iyi sağlık ve eğitim sistemiyle de ölçüldüğünü ileri sürdü. Demokrasinin bu olduğunu ve yaşam kalitesinin yükseltilmesinin ortaya atılması gereken bir mesele olduğunu savundu.
Necmi Ali, Genel Seçimlerde bölme teşebbüslerine rağmen birlik ve beraberlik çizgisinde HÖH partisine verilen büyük destek için teşekkür etti. Bugün hak ve özgürlükler konu olmuşsa, bir şeylerin yolunda gitmediğine işaret olduğuna dikkat çekti. HÖH partisinin ulusal çapta ülkenin doğru gelişim yolunu garanti eden parti olduğunu vurguladı. Önceki seçimlerde Türkiye’de verilen 18 bini aşkın oyun geçerli kılınmadığını ve bunun çok tehlikeli bir oyun olduğunu ileri sürdü. Son seçimlerden hemen sonra hükümete karşı düzenlenen protestoların da aslında halkın oyuna saygısızlık olduğunu belirtti. GERB hükümetinin ilk 6 ayında 40 binden fazla memurun görevden alındığına dikkat çekerek, oysa şimdi devlet birimlerinde ekipler kurulmasına ilişkin yapılan kadro değişiklikleri için sürekli eleştiri aldıklarını paylaştı.
Üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmek amacıyla gelecek AP Seçimleri için destek çağrısında bulundu.
Bu anma törenine ilk defa 17 yaşındayken katıldığını ifade eden Erdinç Hayrulla, duygulanmamanın elde olmadığını dile getirdi. Milletvekili, beraber olduğumuzda daima güçlü olacağımızı ve bakan, vali yardımcısı, milletvekili gibi yüksek makamlarda temsilcilerimiz olacağını vurguladı. Seçimlerde ve seçim sonrasında da partiye ve hükümete verilen destek için teşekkür etti. Milletvekili, ülkede tütün üreticiliğini mahveden siyasetçilerin şimdi aslında bu sektörü geliştirdiklerini iddia ederek övündüklerini kaydetti. Kendi hatasından dolayı şimdiki hükümeti suçladıklarını, fakat bunun böyle olmadığını vurguladı. HÖH partisinin tütüne ilişkin özel bir çalışma grubu oluşturduğunu paylaştı. GERB hükümetinin tütün üreticilerinin haklarını garanti eden tüm kanun değişikliklerini iptal ettiğini ileri sürdü. Şu anda bu ekibin bu meseleyi çözmeye çalıştığını ifade eden Sayın Hayrulla, tütün alımına ilişkin belirli süre olmadığı için bu yılki tütün alımının geciktirildiğini belirtti. Yeni Yıldan sonra tütün alım kampanyasının başlamasını umduğunu söyledi. 2014 Bütçesi’nde özel olarak tütün üreticilerine destek sağlanması için 100 milyon leva ayrıldığını bildirdi.
Bulgarlaştırma süreci şehitlerini saygıyla andığını ve baş eğdiğini ifade eden Metin Kazak, bugün yağan yağmurun o günlerin hüznünü silse de, hiçbir zaman 29 yıl önce olanların acı hatırasını silemeyeceğini dile getirdi. AP Milletvekili, “Bu acı dinmeyecek. Bu acıyı biz, hepimiz birlikte HÖH partisinin desteğiyle aşıp Bulgaristan’ın Avrupa ve demokrasi geleceğine dair arzu ve oluşumuna dönüştürdük. Biz bugün AB üyesi demokratik bir ülkeyiz. Biz çağdaş Avrupa’da temel demokrat ve liberal fikirleri savunan tek parti olmakla övünebiliriz” diye ileri sürdü. Seçimlerde destek için teşekkür ederek, AP seçimleri için de destek çağrısında bulundu. Başarılarla beraber eksiklikler de olacağını kaydeden Sayın Kazak, amacın bunları aşıp demokrasi çizgisinde Bulgaristan’ı AP’nda gerektiği gibi temsil etmek olduğunu vurguladı.
Tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek sözüne başlayan Mustafa Karadayı, diktatör olarak nitelendirdiği GERB lideri Boyko Borisov’un seçim sonuçlarını hala kabul etmek istemediğini ifade etti. Bulgarlaştırma sürecinden önümüzdeki yıl 30 yıl, Pomakları Bulgarlaştırma girişimlerine bakılırsa daha fazla yıl geçmesine rağmen tarih kitaplarında yansıtılmadığına dikkat çekti. Aynı zamanda bundan 100 yıl önce olanlara dair tarih kitaplarında yazılanların aslında dedelerimizin anlattıklarıyla örtüşmediğinin altını çizdi. Bu sebepten dolayı gerçek olayların bilinmesi için bu tür anma törenlerinin yapılması gerektiğini söyledi. Gelecek seçimlerde HÖH partisinin bölgede en az 4 milletvekili kazanmasını istedi.
Bursa BAL-GÖÇ adına bulunan kalabalığı selamlayan Doç. Dr. Yüksel Özkan, şehitlerin önünde saygıyla eğildiğini, gazilere de hürmetlerini ilettiğini ifade etti. Şehitleri andığımız o tarihlerin aslında Bulgaristan’da demokrasinin kapılarının açıldığı günler olduğunu kaydetti. Bu yüzden Bulgarların da bu anma törenlerine iştirak etmeleri gerektiğini savundu. Doç. Dr. Özkan, “O tarihte demokrasinin sayfaları açıldı. Eğer bugün gerçekten Bulgaristan demokratik bir ülkeyse o şehitlerimize çok şey borçlu. Ama görüyoruz ki komünizmin artıkları, kalıntıları hala devam ediyor” diye ileri sürdü. 15 Aralıkta Varna Meclisinin aldığı kararla 215 Türkçe yer adına Bulgarca adlar verildiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Özkan, “Bulgaristan’ın bu komünist artık düşüncelerden kurtulması lazım. Demokrasi, sadece çoğunluğu temsil edildiği bir yönetim şekli değildir. Demokrasi ayrıca tüm etnik unsurların peşinde barındırıldığı ortak akılla oluşturulan bir yönetim modelidir” diye kaydetti. 2014 yılının herkese sağlık, mutluluk, bereket getirmesini dileyerek, “Bulgaristan’da hoşgörünün hakim olduğu günleri de özlediğimizi belirtmek istiyorum” diye sözlerini tamamladı.
Kuzey Bulgaristan’da Deliorman’daki kardeşlerimiz adına kalabalığı selamlayan Hasan Ademov, Razgrad ilinden bir grup halinde buraya geldiklerini ve Bulgarlaştırma sürecinin verdiği hüznü ve acıyı paylaştıklarını ifade etti. Fakat bu zor günlerde bu acının aşılıp devletin güçlendirilmesi çabası içinde olunması gerektiğini savundu. Önceden amacın NATO ve AB üyeliği olmuşsa da, şimdi önceliğin daha yüksek bir yaşam standardı olduğunu söyledi. Öte yandan demografi ve nüfus politikası, insanların hak ve özgürlüklerinin ve ekonomi büyümenin öncelik taşıdığını kaydetti.
Yeni hükümetin sosyal güvenlik ve iş güvenliği alanında attığı adımların yetersiz olduğunu bildiğini paylaştı. Üç yıl buçuk yıl sosyal ödeneklerin durdurulmasından sonra daha büyük beklentiler içinde olunmasının doğal olduğunu ifade etti. Bakan, el birliğiyle yaşam standartının iyileştirileceğine inandığını vurguladı.
Ruşen Riza, o acı günlerin unutulmaması için hatırlanması gerektiğini söyledi. HÖH partisinin iktidar ortağı olduğu dönemlerde vatandaşlar arasında dini ve etnik mensubiyet farkı yapılmadığını, GERB partisinin izlediği ayrımcı politikayla ülkeyi 15-20 yıl geriye götürdüğünü ileri sürdü. Bugünkü HÖH’lü bakan, bakan yardımcıları, vali, vali yardımcıları ve milletvekillerini örnek göstererek, “Biz hep birlikte başardık” diye ifade etti. Fakat bazı siyasi partilerin basın aracılığıyla bugünkü hükümetin istenilmediğini telkin etmeye çalıştıklarını öne sürdü. Buna dair de örnekler verdi. Hükümetin altı ay içerisinde ülkede sosyal adalet çerçevesinde yürütülen politikayla yöneticilerin vatandaşların güvenini kazanmaya başladığını ileri sürdü. Ayrıca devletin Avrupa ve uluslararası düzeydeki işbirlikçilerinin de güvenini geri kazanmaya başladığını belirtti. İşsizliğin azalması yönünde çalışıldığını vurguladı. Yüzde 15’i aşan işsizlik oranının düşürüleceğine dair söz verdi.
Dün akşam ülke çapından siyasi tutuklularla bir araya geldiklerini açıkladı. Sayın Riza, “Biz bir birlik olarak tüm Bulgaristan’ın yüreği şu anda burada çarpıyor. Birlik olarak her şeyi başaracağız. Seçimde de başarılı olacağız. Çocuklarımız için de birlikte çalışacağız” diye sözlerini bitirdi.
Anma töreni Şabanali Ahmet’in tüm şehitlerin ruhu için dua etmesinden sonra, Türkan Çeşme anıtına çelenk ve çiçek koyulmasıyla sona erdi.
|