veli81 Admin
Mesaj Sayısı : 5437 Kayıt tarihi : 19/06/12 Yaş : 43 Nerden : Bursa/Mestanlı
| Konu: Jivkov,,Türkler Bulgarlarla evlensin... Salı 04 Haz. 2013, 14:00 | |
| BG de büyük yankı uyandıran kitap,soykırım rejimini saklamaya çalışan gerçekleri gün ışığına çıkartırken,komunist diktatör Todor Jivkov'un "asimilasyon kampanyasına dair söylediklerinin belgelenmediği " yolundaki görüş de yalanlanmış oldu.Doçent Evgeniya Kalinova ve Doçent.İskra Baeva'nın araştırmaları sonucu ortaya çıkarılan toplam 900 belgeyi biraraya getiren kitapta yer alan ,1984 yılına ait bir polütbüro toplantısındaki tutanağa göre,asimilasyon (soykırım) kampanyasının mimarı olarak bilinen Jivkof yaptığı konuşmada,"Ne Türkçe Radyo,ne televizyon,ne de Folklor olsun" ifadesini kullanır.Jivkov, asimilasyon kampanyasını ilk kez resmi olarak dile getirdiği bu konuşmasında,Bulgaristan Türklerinin Bulgar toplumuna kazandırılması için,"BULGARLARIN TÜRKLERLE EVLENMELERİNİ TEŞVİK EDİLMESİ " ve bu ailelere 200 leva(o döneme göre yaklaşık 200 dolar) para yardımı yapılmasını istedi.
Toplantı tutanağına göre dönemin Başbakanı Grişa Filipov da Todor Jivkov'a "bu çalışmalarının yoğunlaştırılmasının gereğine katılıyorum.Bu işi ciddiye almazsak sonradan yıllarca konuşup dururuz.Karma evlilikler meselesini büyük ulusal bir dava olarak görmemiz gerekiyor"yanıtını verir.
Kitaptaki belgelere göre Jivkov bu toplantının ardından en yakın çalışma arkadaşlarıyla bir araya gelerek, Türkler'in isimlerinin kısa sürede değiştirilmesi için gerekli kararı alır.Karar sonucu 800 bine yakın Türk'ün ismini zorla bulgar isimleri ile değiştirir.
Kitapta,Bulgaristan'daki Türklerin Türkiye'deki akraba ve dostlarına göndermek istedikleri,ancak dönemin İçişleri Bakanlığının takibi sonucu "yakalanan"bazı mektuplar da yer alıyor.O dönemleri yaşayandan biri göndermek istediği mektupta şöyle yazıyor._ Buradaki hayatımız son derece zor.Tüm Türk'ler korku içinde yaşıyor.Tehtid altındayız.Köy halkının büyük bir bölümü ormanlarda saklanıp yaşıyor..İşte bu gün 18 Aralık 1984'te bize geiliyorlar,yarın köyü basacaklar,diye yazıyor Nadviye Hasanova.Yasa tanımadan 500 yıllık hesabı bizden çıkartacaklar.Ben kaçmamaya karar verdim.Karhramanca evimde kalacağım.Gerekirse ölerek Türk'lüğümü onlara gösteririm.Sizlerden büyük bir ricam var,bu mektubumu bir an önce Kenan Evren'e götürün.Damarlarında Türk kanı akıyorsa onlar da benim dedelerimin yaptığı gibi ,buradaki zulümlere ve isim değiştirilesine son verilmesi için ne gerekiyorsa yapsınlar"..
Belgelere göre dönemin İçişleri Bakanı Dimitır Stoyanov da bakanlığa bağlı güvenlik birimlerine gönderdiği talimatta,"Belene'de yeteri kadar yer var,liderlerinin ,kışkırtıcıların ve düzeni bozanların haberi olsun" ifadesini kullanır.
Kitaptaki belgelere göre bu gün hala hayatta olan ve Grişa Filipov'dan sonra Başbakanlık yapan Georgi Atanasov ise Komunist Partis'inin 13- 14 Şubat 1985 tarihindeki Merkez Kurul toplantısında asimilasyon kampanyasının ilk sonuçları ile ilgili şu değerlendirmeyi yapar.
Soydaşlarımızın Bulgar isimlerini iade etmemiz yargıların kırılmasında büyük değer taşıyor.Sosyalist devletimizin vatandaşı olarak bu kişiler kendi vatanında artık sosyalizmin zaferi için mücadele veriyorlar.Ancak bazı Türkler Türkiye'nin propagandasının etkisi altında.Ama ,unutulmasın ki,Bulgaristan Halk Cumhuriyeti Balkanlarda sosyalizmin en sadık nöbetçisidir."
Bulgaristanda komunizım döneminde Türk ve Müslümanlara karşı girişilen soykırım kampanyasında yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş,cezaevlerine atılmış,1989 yılında 350 bin soydaş göçe zorlanmıştır.Ülkedeki rejim değişikliğinden sonra soykırım kampanyasının sorumluları hakkında dava açılmış,ancak söz konusu dava dosyası "zaman aşımı" gerekçesiyle rafa kalrırılmıştı.Davanın sanıklarından sadece Georgi Atanasov hayatta bulunuyor.BG devletinden emekli maaşı alan Atanasov Sofya'da yaşıyor. frekans |
|