veli81 Admin
Mesaj Sayısı : 5437 Kayıt tarihi : 19/06/12 Yaş : 43 Nerden : Bursa/Mestanlı
| Konu: Sami Toraman: "Bu uzun bir sürecin sonucudur" Paz 12 Ocak 2014, 18:50 | |
| Sami Toraman: "Bu uzun bir sürecin sonucudur"
| | | Batı Trakya Türk azınlık eğitimi statüsünün son 40 yıl içinde sürekli biçimde tahrif edildiğini belirten Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, bu süreçte farklı bir uygulamaya şahit olmadıklarını söyledi. Eğitim Bakanlığı, Azınlık Eğitimi Koordinatörlüğü’nü Eyalet İlk ve Ortaöğretim Müdürlüğü’ne bağladı. Konuyla ilgili bakanlık kararında, “Azınlık okullarının ülkedeki genel/özel eğitim sistemine dahil edilmesi”nden söz edilmesi, azınlık eğitim sistemiyle ilgili soru işaretleri yarattı.
Kararda; “Azınlık okullarının genel eğitim sistemine dahil edilmesi” ifadesi, azınlık eğitiminin özerk yapısıyla ilgili soru işaretleri doğurdu. Azınlık eğitim dernekleri başkanları konuyla ilgili olarak GÜNDEM’e konuştular.
SAMİ TORAMAN: “BU UZUN BİR SÜRECİN SONUCUDUR” Batı Trakya Türk azınlık eğitimi statüsünün son 40 yıl içinde sürekli biçimde tahrif edildiğini belirten Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, bu süreçte farklı bir uygulamaya şahit olmadıklarını söyledi. Azınlık eğitimini belirleyen temel birkaç unsur olduğunu anlatan Toraman şöyle konuştu: “Bunların başında tabii ki Lozan Antlaşması gelmektedir. Ayrıca Türk – Yunan kültür anlaşmaları ve protokolleriyle azınlık eğitimiyla alakalı çıkartılan bazı kanunlar var. Fakat bugüne kadar Lozan Antlaşması’na ve azınlığa rağmen, azınlığın aleyhine birçok kanun ve kararname hayata geçirildi. Bu ilk değil ki. Bunlar Lozan’a rağmen yapıldı. Bize göre azınlık eğitimiyle ilgili yasal düzenlemelerin kırılma noktası 1977 yılında çıkartılan 694 ve 695 sayılı yasalardır. Bu iki yasa azınlık eğitimine büyük darbe vurmuştur. Bu yasal düzenlemeler azınlık okullarındaki encümen heyetlerinin elinden öğretmen belirleme yetkisini almıştır. O zaman azınlık Cunta döneminden hemen sonra yapılan bu müdahalelere ses çıkartamadı. Bazı kesimler ise işine geldiği için tepki vermedi. Ama o dünden bugüne kadar kademeli olarak azınlık eğitiminin yapısına hep müdahale edildi. O zaman tepki vermeyenler belki bir gün bu taşın kendilerini de öğüteceğini düşünmedi. Azınlık eğitiminin özerkliği bugüne kadar parça parça alınmışsa, bu son kararla bu süreç tamamlanıyor. Herşey bunu gösteriyor. Bugünkü durum uzun bir sürecin sonucudur. Hiç kimse azınlık eğitiminin özerk yapısının yıllar içinde darbe yediğini ve bunun hala devam ettiğini inkar edemez. Ben bunun burada duracağına da inanmıyorum. Bu noktada şunu da vurgulamak isterim. Azınlık eğitiminin statüsü uluslararası anlaşmalarla belirleniyor. Bu statüye ve azınlık eğitiminin özerk yapısına aykırı tüm işlemler ve düzenlemeler, uluslararası hukuka karşı yapılmış demektir.”
“AZINLIK EĞİTİMİ İÇİN YAPILACAK HER TÜRLÜ GİRİŞİME DESTEK VERECEĞİZ” Batı Trakya Türk azınlığının bu duruma tepki vermesi gerektiğine inandığını dile getiren Toraman, “Ancak tekpiyi koyması gereken insanların bu kararlılığı göstermesi gerekir. Bir kere bu şart. Peki bu tepkiyi kim koyacak? Azınlığın kurumları elbette ki tepki göstermeli, ama asıl tepkiyi öğrenci velileri ve okullarımızda faal olan eğitim kadrosu göstermeli. Bu kararlılığı göstermeli. Biz Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği olarak azınlık eğitimi için yapılacak her türlü harekette, her türlü girişimde destek vermeye ve bunda yer almaya hazırız.” diye konuştu. |
|
|