Bulgaristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rosen PLEVNELİEV;

15 Aralık 2013 tarihinde Varna Belediye Meclisi’nde kabul edilen kararda belediyenin sınırları dâhilindeki 215 yer isminin Türkçe’den Bulgarca’ya çevrileceği kamuoyuna yansımış ve gerek Bulgaristan’da gerek Türkiye’de gündemde yer almıştır.

Bu karar, yerel bir uygulama olmasına rağmen, ülke geneline emsal teşkil edebilme potansiyelindedir. Üzülerek görmekteyiz ki, söz konusu potansiyel iki ülke arasındaki dostluk, kardeşlik, komşuluk paydasına zarar verebilecek ve bu ortak duyguların ruhuyla uyuşmayacak nitelik taşımaktadır. Bilindiği üzere, yüzyıllardır bir arada yaşayan ve birbirini yakından tanıyan Türk ve Bulgar halkları karşılıklı saygı çerçevesinde bir arada yaşayarak uluslararası literatürde yer edinen “Bulgaristan modelini” ortaya çıkarmışlardır. Bu sebeple, aşırı grupların önerisiyle gündeme getirilen Türkçe yer isimleriyle ilgili değişiklik, Bulgaristan’daki azınlıkların dışlandığı, etnik hoşgörünün ortadan kaldırılmak istendiği, zenginlik unsuru olan grupların ötekileştirildiği şeklinde yorumlanabilecektir.

Bulgaristan’daki bütün vatandaşların temsilcisi olduğunuzu daha önce göstermiş olduğunuz gibi, Bulgaristan’ın etnik ruhuna zarar verebilecek olan söz konusu Belediye Meclisi kararının Bulgaristan’la doğrudan bağları bulunan Türkiye’deki Bulgaristan göçmenlerini ve doğrudan Bulgaristan vatandaşlığı da bulunan hemşehrilerimizi kaygılandırmıştır. Zira söz konusu karar 1934 Bulgaristan’ında yaşanan benzer bir uygulamanın güncel yansımasını çağrıştırmaktadır. Dolayısıyla, günümüzde demokrasiyle yönetilen ve demokrasiyi elde etmek için hayli bedel ödemiş olan günümüz Bulgaristan’ını nasıl ki 1934 döneminin yönetimiyle karşılaştırmak haksızlıksa, Bulgaristan’ın aslî unsuru ve zenginlik kaynağı olan Türklerin manevi varlığına yönelik böylesi bir karar da demokrasinin özüne haksızlık demektir.

Türkiye’deki Bulgaristan göçmenlerinin önde gelen sivil toplum örgütü olan Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (B.G.F.) olarak bizler, Varna Belediyesi’nde kabul edilen bu kararı derin bir üzüntü ve kaygı içinde karşıladığımızı belirtmek isteriz. Bütün Bulgaristan vatandaşlarının temsilcisi olarak sizin, ülkedeki etnik barışı zedeleyici bu karar karşısında gerekli duyarlılığı göstereceğinizi umut ediyor ve yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiği inancını taşıyoruz. Unutulmamalıdır ki demokrasi çoğunluğun egemenliğinde değil; bütün katmanların ortak bir akılda buluşması ve bu ortak paydadan hareket edebilmesinde gizlidir.

Bu vesileyle, şahsınızın ve bütün Bulgaristan halkının yeni yılını tebrik eder; mutluluk ve huzur getirmesini temenni ederim.