Bugün sıkı güvenlik önlemleri altında Kırcaali Bölge Mahkemesi’nde Başmüftülüğün şu anda Bölge Tarih Müzesi olan medrese binasının geri iade edilmesi için devlete açtığı davanın ilk duruşması yapıldı.

Başmüftülüğün avukatı Krasimir Ruev’in duruşmada medrese olarak inşa edilen binanın mülkiyetinin Müslüman dini kurumuna ait olduğunu söyledi. Dava Bölgesel Kalkınma ve İskan Bakanlığı aleyhine açıldı. Devlet, Kırcaali Valiliği Hukuk Müşaviri Vasil Radev tarafından temsil ediliyor ve dava hakim Vesselina Kaşikova tarafından yürütülüyor.

Davanın başlamasından bir gün önce Başmüftülük tarafından Bölge Mahkemesine sunduğu dilekçede ek olarak yeni bir görüş sunulduğu açıklandı. Avukat Ruev’in ifadesine göre bu görüş belgesi Başmüftülüğün mülkiyet hakkı lehine yeni kanıtlar sunuyor. Ayrıca mahkemenin bilirkişi olarak Müh. Dimitar Dimitrov’tan istediği ekspertizin de hazır olmadığı anlaşıldı. Buna sebep olarak uzmanın yoğun şirket işlerinden dolayı bunu yapmaya vakit bulamadığı ileri sürüldü.

Avukat Ruev, devlet mülkiyetine ilişkin 1950 yılından 122 sayılı, 1994 yılından 7770 sayılı ve 2012 yılından 2201 sayılı yapı ruhsatlarına itiraz etti. Avukat, 10 Nolu noter tapusuyla o zamanki Kırcaali çevresinde 11 400 metrekarelik bir alana sahip bir tarla satın alındığını ve 1200 metrekarelik alan üzerine 3 katlı medrese binası inşa edildiğini belirtti. Fakat bu tarlanın arazisinin 18 200 metrekare alana sahip olduğunu ve bugünkü Spartak spor sahasının bulunduğu alanı da kapsadığı anlaşıldı. Bu arazinin 1922 yılında vergi defterine geçirildiği ortaya çıktı. O zaman mülkiyet sahibinin Kırcaali Müslüman Dini Cemaati olduğu belirtildi. 1923-1928 yıllarında binanın kaba inşaatı yapılmıştır. Medrese 1930 yılında faaliyete geçmiştir. Medrese binası tütün işleyen Türklerin kestikleri kurbanlık hayvanların derilerinin satışından elde edilen paraları bağışlamaları ve inşaat işlerinde gönüllü çalışmalarıyla kurulmuştur. Avukat Ruev, 1931 yılında birinci katta medrese okulu açıldığını iddia etti. Diğer iki katın tütün tüccarları tarafından kiralandığı belli oldu. 1941 yılında 10. Bölge Tümen Komutanlığı’na verilen bina komutanlığın merkezi haline gelmiştir. Askerler binada 1944 yılına kadar kalmışlardır. 1948 yılında Belediye tarafından onarılan bina 1950’de devletleştirilmiştir.

Avukat Rusev, 1909 yılında İstanbul'da Bulgaristan Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında Başmüftülük meselesi hakkında imzalanan anlaşmaya dayanarak binanın iadesini istedi. Avukat, Başmüftülüğe ait mülklerin devletlileştirilmesinde tazminat ödenmesi şart olduğunu,ancak bunun yapılmadıpı görülmaktedir. Ruev, kanıt olarak gösterilen binanın 3 devlet tapusunun yasal olarak çıkarılmadığını ve yasal geçerliliğinin tartışmalı olduğunu öne sürdü. Avukat, 1994 yılında çıkarılan tapunun medresenin 1982 yılında inşa edildiğinin belirtilmesinden dolayı gerçek olmadığının altını çizdi.

Valiliğin hukuk müşaviri Vasil Radev'ın iddiasına göre binanın devlet tapuları tamamen yasaldır. 1950 yılından olan birinci tapuya göre Bölge Tarih Müzesi binası başlıca devlet kaynaklarıyla ve Zorunlu Askerlik Yasası doğrultusunda inşa edilmiştir. Bu yüzden bina daha 1928 yılında devlet mülkü olmuştur.

Kırcaali Valiliğine göre Başmüftülük, Kırcaali Müslüman Dini Cemaati’nin haklarını taşımıyor. Bunun dışında zaman aşımı da söz konusudur.

Hakim Kaşikova, davanın belirsiz olgusal ve hukuki tutarlılıklardan dolayı bakılmasını 25 Şubat 2014 tarihine erteledi. Avukat Radev’ten Kırcaali Müslüman Dini Cemaati’nin medresenin kuruluşu için harcadığı mali kaynakları tasdikleyen inşaat izni belgesini istedi. Devlet tarafından 1994 yılında binanın devlet mülkü olarak tapu çıkarılmasına ilişkin tüm belgeler talep edildi.

Hakim, davacı ve davalı tarafın da gösterdikleri tanıkların dinlenmesini kabul etti. Gelecek duruşmada Başmüftülüğün lehine Sabri Mehmet ve Şaban Şefket, devlet lehine de Pavel Petkov, Elena Gerdjikova veya Daniela Hacieva tanıklık edecekler.