Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, "Bulgaristan sınırlarını sığınmacılara açık tutmalı, onlara yardım etmelidir" dedi.

Bulgaristan İçişleri Bakanı Tsvetlin Yovçev'in daveti üzerine Avrupa Birliği İnsani Yardım ve Kriz Müdahale Komiseri Kristalina Georgieva ile ülkeye gelen Guterres, ziyaretinin başında öncelikle başkent Sofya'na Vrajdebna semtinde bulunan mülteci kampını ziyaret etti. Burada kalan sığınmacılar, oturma eylemi düzenleyerek, Antonio Guterres ve Kristalina Georgieva'yı "Pasaport" sloganı ile karşıladılar.

Daha sonra Bulgaristan Başbakanı Plamen Oreşarski ile bir araya gelen Antonio Guterres, toplantının ardından basına yaptığı açıklamada, "Bulgaristan sınırlarını sığınmacılara açık tutmalı, onlara yardım etmelidir" çağrısında bulundu.

Çağırısının sadece Bulgaristan'a yönelik değil, tüm Arupa ülkelerine hitaben yaptığına belirleme yapan Guterres, BM teknik ekiplerinin haftaya Bulgaristan'a gelerek "Bulgaristan Mülteciler Ajansı (DAP) kapasitesinin inşası, mülteci kabul prosedürünün netleştirilmesi ve son derece dramatik ortamda yaşayan sığınmacıların durumunun iyileştirilmesi" konularına destek vereceklerini söyledi.
Suriye halkının acı çektiğini ve uluslararası topluluğunun yardımına muhtaç olduğunu belirten Guterres, BM'nin sahip olduğu sınırlı olanaklarına rağmen Bulgaristan hükümeti ile bu alanda işbirliği yapacaklarını kaydetti.

Türkiye'nin sığınmacı sorunu

Suriye'deki sorunlarından kaçan 2,4 milyon sığınmacının çeşitli ülkelerde barındırıldıklarını kaydeden Guterres, "Türkiye, sayısı 700 bine ulaşan sığınmacı kabul etmiş durumda. Bu anlamda Avrupa'nın dayanışması son derece önemlidir. Komiser Kristalina Georgieva'nin benimle birlikte Bulgaristan'a gelmiş olması, yaptığım dayanışma çağrısını destleklemesinden dolayı mutluluk duyuyorum" diye konuştu.

Kendi memleketi Portikez'de, geçen yüzyılda Afrikalı sığınmacılarına karşı ırkçılık eylemlerini anımsatan Guterres, "Günümüzdeki toplumlar birleşmeli ve hoşgörünün değerini anlamalıdır" dedi. Ayrımcılık ve aşırı eylemlere karşı medyanın da görevi olduğunu, insanların sığınmacıların dertleri konusunda dayanışma içinde olmaları gerektiğini söyledi.

Bulgaristan Başbakanı Oreşarski de BM'nin teknik yardımı konusunda söz aldığını, ülkesinin bir yandan sığınmacı kabul ederken, diğer yandan "şüpheli gerekçelerle" gelenlerden duyduğu korkularını dile getirdi.

Komiser Kristalina Georgieva da önümüzdeki hafta Bulgaristan'a maddi destek için söz verdiği bildirildi. Guterres ile Georgieva, daha sonra Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ile görüştüler.

9820 sığınmacı

Bulgaristan'a, Türkiye ile ortak sınırından kaçak yoldan giren sığınmacı sayısı 9 bin 820'ye ulaştı. Verilen bilgiye göre onların 8 bini mülteci statüsü talep etmiş bulunuyor.

Başkent Sofya'da bugün düzenelenen, "Kaybolan sınırlar-AB'nin yeni sığınmacılık ve mültecilik politikası" koulu yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Vasil Marinov, ülkede bulunan sığınmacılardan Cezairli 400 ve Afganlı 300 kişinin ülkeden tahliyesini beklediklerini belirterek, "Bulgaristan'a temmuzda 439 kişi kaçak yoldan giriş yapmışken, ekim ayında girenlerin sayısı 3 bin 626'ya ulaştı" dedi.

Bulgaristan'ın yeni aldığı aşırı denetim önlemlerin sayesinde bundan sonra ülkeye her ay girecek sığımnacı sayısı 100 kişiye iindirilecek, sınırdışı edilen yabancı sayısı ise ayda 200 kişiye çıkarılacak.

Yuvarlak masa toplantısına katılan Savunma Bakanı Angel Naydenov da Bulgaristan'ın karşılaştığı sığınmacı dalgasını "muazzam" olarak niteledi. Naydenov, "Sığınmacı akımına karşı eleştirisiz yaklaşım, en az sığınmacılara karşı gösterilen ayrımcılık eylemleri kadar yargılanabilir" dedi.

Naydenov, Suriye'yi terk eden 2 milyonu aşkın kişinin, Türkiye ve Bulgaristan'a yönelik sığınmacı akımının baskısını sürdüreceğine vurgu yaptı. Neydinov'a göre ülkeye gelen Suriyelilerin yüzde 60'ı mülteci statüsü talep etmek üzere geçerli gerekçelere sahip. Kaçak yoldan girenlerin yüzde 80'i ise üzerinde hiçbir kimlik belgesi bulunamıyor.

İktidar ortağı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) lideri Sergey Stanişev, "Bulgaristan için 10 bin sığınmacı, Almanya'ya gidecek 100 bin sığınmacıdan çok daha büyük problem teşkil eder" dedi.

Bulgaristan'da ırkçılık temelli cepheleşme

Ülkeye giren sığınmacı sayısının artmasına paralel, toplumda da ırkçılık temelli cepheleşme da arttığı dikkati çekiyor. Faşist vari çeşitli parti ve örgütler ırkçı söylemleri ve kimi zaman eylemleri ile de sığınmacılara meydan okurken yasal hakkı olmayan ayrımcı vardiya grupları başkent Sofya'nın sokaklarında nöbet tutmaya başladı.

Boyan Rasate adlı bir ırkçının "Bulgarların Ulusal Bütünlük Birliği" adlı örgüt militanları çete halinde, Sofya'nın Banya Başı Camisi çevresinde, sığınmacıların kalabalık olarak gezdiği bölgede nöbet tutuyor. Siyah kıyafet giyip, kollarına Bulgaristan bayrağını bağlayan ırkçılar, sığınmacıları korkutmaya çalışırken, polisin karşılarında sinmiş olduğu dikkati çekiyor.

Ülkede Roman sivil toplum kuruluşları da agresif ırkçılara tepki göstererek, aynı bölgede kendi vardiya gruplarını yollayacaklarını bildirdiler.

Toplu Şiddetten Koruma Örgütü (OMON) olarak adlandırdıkları teşkilatına eski asker ve polis ve sporcuların katılacağını belirten Romanlar, Rasate'nin vardiyalarının Roman etnisiteye karşı olduğunu savundular. OMON kısaltması ise Rusya'nın özel timlerinin örgütsel isminin kısaltması ile aynı.
İçişleri Bakanlığı, her iki girişim konusunda ise halen net bir önlem almış bulunmuyor.